 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/4573
Karar No : 1998/4959
Tarih : 5.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taşınmazlar borçlu adına tapuda kayıtlı olduğu sırada haczedilmiştir. Tapu kaydının iptali ve şikayetçi adına tesciline dair ilamda, hacizlerin fekkine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Alacaklı banka da davada taraf değildir. Mahkemece verilen tedbir kararında ise taşınmazların 3.kişilere devredilmemesi öngörülmüş olup, hacze engel değildir. 3.Kişinin haczin fekki için dava açmakta muhtar olmak üzere şikayetin reddine karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının Kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA), 5.5.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Pamukbank A.Ş. tarafından. G... Çelikler inşaat Ticaret Sanayi Ltd.Şti. hakkında 14.1.1993 tarihinde yapılan takip nedeniyle adı geçen borçlu şirket adına kayıtlı 843 ve 221 parsel nolu taşınmazlara 29.1.1993 tarihinde haciz konmuştur.
3.Kişi Bekir H... Ç... inşaat Sanayi Ticaret A.Ş.vekili, 8.7.1996 tarihinde icra Müdürlüğüne yaptığı başvuruda; haciz konulan taşınmazlar hakkında, icra takibinden ve haczin konulmasından önce 16 9.1991 tarihinde borçlu şirket hakkında tapu iptali ve tescil davası açtığını ve sözü edilen taşınmazların devrine engel olmak için aynı tarihte ihtiyati tedbir koydurduğunu yargılama sonundada bu iki parsel ve diğer 5 parça parsel hakkında borçlu tapularının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline karar verildiğini belirterek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini ister. icra Müdürlüğünün, istemin reddine ilişkin kararına yönelik şikayet. Tetkik Merciince kabul edilerek hacizlerin fekkine karar verilir.
Alacaklı vekilinin temyizi üzerine dairemiz;
Tapu kaydının iptali ile şikayetçi adına tescile dair ilamda hacizlerin fekkine dair hüküm bulunmadığı, tedbir kararının hacze engel olmadığı, alacaklı bankanında davada tarat olmadığından ve 3.Kişinin haczin fekki için dava açmakta muhtar olmak üzere şikayetin ceddine Karar verilmek gerektiğinden bahisle merci kararını bozmuştur.
Taşınmazların borçlu adına tescilli bulunduğu sırada alacaklının yaptığı takip ile tapu kaydına, haciz konulmuş ise de; taşınmazda borçlunun mülkiyet hakkı bulunmadığı ve gerçek hak sahibinin müşteki 3 kişinin olduğu tapu iptali ve tescil davası sonunda verilen karardan anlaşılmıştır. Bu durumda davadan sonra yapılan icra takibinde konulan haczin, hukuken geçerliliği kalmayacağından kaldırılması gerekir.
Tapu iptali ve Tescil davası açıldığı sırada taşınmazlar üzerinde haciz bulunmadığından, olmayan haczin kaldırılması elbette istenemezdi. Tapu iptali ve tescil kararında; hacizlerin fekkine dair bir hüküm bulunmadı şeklindeki daire bozması gerekçesinin, bu bakımdan bir anlamı yoktur. Takip alacaklısının bu davada taraf olmaması da çok doğaldır. Çünkü bankanın hacız konusu taşınmazlarla bir mülkiyet ilişkisi bulunmamaktadır.
3.Kişinin haciz kayıtlarının iptali için Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava, icra memurluğu kararlarına karşı tetkik inere ine başvuru ima t; ı gerektiğinden bahisle red edilmiştir.
İcra takibinde konulan hacizlerle ilgili şikayetleri inceleme ve sonuçlandırma, öncelikle tetkik merciinin görevi içerisindedir.
Nitekim dairemiz, 5 yıllık süre içinde açılan satış vadi davaları sonunda verilen tescil kararları nedeniyle, bu kararlarda haczin kaldırılmasına dair bir hüküm bulunmadığı halde, konmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiği kabul etmekte bu yolda verilen merci kararlarını onamaktadır. (12.H.D. 12.10.1993 tarih ve 1993/11102-l 5332 sayılı k.ve 12.H.D. 18.5.1992 Tarih 1992/5232-6816, H.G.K. 1997/15-461 k. 24.9.1997 T. )
Yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında merci kararının onanması görüşünde olduğumdan, bozulması şeklinde oluşan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.