 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5262
Karar No : 1997/5469
Tarih : 18.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HACİZ
HACZİ CAİZ OLMAYAN MALLAR
KARAR ÖZETİ: : Borçlu Belediye encümeninin, kamuya tahsis kararının idari yargıca yürütmenin durdurulmasına karar verildiği hallerde, sonradan alınan ve ilk encümen kararı ile aynı nitelikte bulunan son encümen kararının, alacaklı, aynı dosya alacağı için haciz işlemini yürüttüğünden bağlayıcı niteliği bulunmamaktadır. Bu nedenle şikayetin kabulüne karar verilmelidir.
(1580 s. Belediye K. m. 19/7)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 30.4.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı taraf, alacağının tahsili bakımından borçlu belediyenin malları üzerine haciz konulmasını talep ettiğinde, borçlu Belediye 3.1.1995 tarihli encümen kararını ibraz ederek haczedilmezlik iddiasında bulunmuştur. Sözü edilen karar incelendiğinde Belediyenin mülk satışları, kira gelirleri, bankadaki mevduatı, tahvilleri, menkul ve gayri menkulleri, 3. kişilerdeki hak ve menfaatlerinin kamuya tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Anılan karar için alacaklının başvurusu ile idari yargıca 19.1.1996 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın verilmesi üzerine alacaklının başvurusu ile idari yargıca 19.1.1996 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın verilmesi üzerine alacaklının bir kısım alacağını tahsil ettiği, kalan alacağının tahsili bakımından ilk haciz talebinin devamı niteliğinde olarak yeniden haciz talebinde bulunduğu görülmüştür. Borçlu belediye bu kez 2.1.1996 tarihli encümen kararını ibraz ederek haczedilmezlik iddiasını tekrarlamıştır. Sonradan alınan 2.1.1996 tarihli encümen kararı, yürütmenin durdurulmasına karar verilen 3.1.1995 tarihli kararı ile aynı niteliktedir. Alacaklı aynı dosya alacağı için haciz işlemini yürüttüğünden son alınan encümen kararının bağlayıcı niteliği bulunmaktadır. Şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İlK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.