 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E. 1996/12561
K. 1996/12742
T. 21.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İHALENİN FESHİ İSTEĞİNİN KOŞULLARI
İCRA DAİRESİNİN MÜKELLEFİYETİ
KARAR ÖZETİ İhalenin feshini isteyen kimsenin, belirgin bir ihale-nın feshi sebebine dayanması ve bu yolsuz işlem nedeniyle menfaatinin ihldl edilmiş olması gerekir. Kıymet takdiri iki yıldan daha önceki bir tarihte yapılmış ise, bu takdir taşınmazın gerçek değerini yansıtmaz. Dolayısıyla, bu bedelle (iki yıl önceki) satışa çıkarılan taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı vardır.
Keza, ihale işlemini yürüten icra memuru, taşınmazın gerçek değerini belirledikten sonra, gerek alacaklının ve gerekse borçlunun menfaatlerine en uygun biçimde ihaleyi tamamlamak zorundadır.
(2004 s. İİK. m. 128/2, 134/5)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün, müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 19.9.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için, bunda hukuki menfaatinin bulunması şarttır. Yani, ihalenin feshini isteyen kişinin, belirgin bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuz işlem nedeniyle menfaatinin ihlal edilmiş olması gerekir. Kanun bu hukuki yarar şartını 134/5. maddesinde (ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu isbata mecburdur) şeklinde ifade etmiştir.
İhale işlemini yürüten icra memuru, taşınmazın gerçek değerini belirledikten sonra, gerek alacaklının ve gerekse borçlunun menfaatlerine en uygun biçimde ihaleyi tamamlamak zorundadır. Kıymet takdiri iki yıldan daha önceki bir tarihte yapılmış ise, bu takdir taşınmazın gerçek değerini yansıtmaz. İİK.nun 128/2. maddesi son cümlesinde yer alan iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceğine ilişkin hüküm, borçlunun mükerrer başvurularını önleme amacına yöneliktir. Kanun koyucu 128. maddesinin gerekçesinde bunu yukarıda yazılı olan şekli ile açıklamıştır. Borçlunun başvuruda bulunmaması veya kıymet takdirine itiraz edip de reddedilmesi, "zarar unsurunun mevcut olması" koşuluyla iki seneden önceki tarihli takdire göre satış yapılması halinde, bu olgunun ihalenin feshi nedeni yapılmasını engellemez. Taşınmazın gerçek değerini yansıtmayan bir takdiri bedelle (iki yıldan önceki) satışa çıkarılmasında taşınmaz tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı vardır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'da 26.2.1992 günlü ve 4-70/1 30 sayılı kararında (satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağını) öngören 4. Hukuk Dairesi'nin 1.7.1991 günlü ve 6836/6553 sayılı kararını benimsemiş bulunmaktadır.
Tetkik konusu olayda; kıymet takdiri 19.10.1992 tarihinde yapılmış ve satış iki yıllık sürenin geçmesinden sonra 6.12.1994 tarihinde icra edilmiştir. 19.10.1992 tarihinde takdir edilen 3.687.300.000.- TL. olup, taşınmaz 2.795.000.000.- TL. bedelle ihale edilmiştir. Zarar unsurunun mevcut olması nedeniyle ve açıklanan gerekçeye binaen ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ Davacılar vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.rıun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.