Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/1333
Karar no : 1995/1136
Tarih : 1.2.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
2004/m.32
 
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 18.1.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Alacaklı vekilinin sair temyiz itarazları yerinde değilsede; 12.11.1979 tarih ve 1/3 sayılı içtihadı Birleştirme Kararına göre kesinleşen kira tesbit kararına dayanılarak talep edilen kira farkları için kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebilir. Bu nedenle faize yönelik itirazın kaldırılmasına karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 1.2.1995 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kira tesbit kararı 16.12.1993 tarihinde kesinleşmiş, takip 19.4.1994 tarihinde yapılmıştır. Uyuşmazlık; kesinleşen kira tesbit kararı ile belirlenen kira farkları hakkında hangi tarihten itibaren faiz istenebileceği noktasında toplanmaktadır ve yasal dayanağı B.K. 101. maddesi ile 12.11.1979 tarih ve 1/3 İçtihadı Birleştirme kararıdır.
Borçlar Kanunu`nun 101. maddesine göre; muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Borcun ifa edileceği gün ittifakla belirlenmiş ise mücerret bu günün geçmesi ile temerrüt gerçekleşir.
Görüldüğü gibi temerrüdün ilk koşulu alacağın muaccel olmasıdır. Alacak muaccel olmadıkça temerrütten söz edilemez. Alacaklının alacağını isteyebilmesi için ne kanuna ne de sözleşmeye dayanan bir engelin bulunmaması halinde ortada muaccel bir alacak var demektir. ( H. Özer. Wechönen Berger Borçlar Hukuku 1. Kısım Sayfa 751 ). İhtilaflı borçlarda temerrüt söz konusu olmaz. ( Saymeh, Erbil T. Borçlar Hukuku Umumi Hükümler, Sayfa 736; Becker, Borçlar Kanunu`nun Genel Hükümleri 1. Kısım 1967 Sayfa 594 ). Başka bir anlatımla muaccel olmaktan maksat borcun ifa zamanının gelmiş olması ve ifaya engel bir durumun bulunmamasıdır. Öyle ki borçlu ifayı geciktirmek için artık herhangi bir sebebe dayanamayacak. Alacaklı da borcun derhal ifasını istemek imkanına kavuşmuş bulunacaktır. İfa zamanı gelmiş olmasına rağmen borçlunun ifayı geciktirecek ya da ifadan tüm olarak kaçınacak herhangi bir imkandan da yararlanmaması şarttır. ( Feyzioğlu Borçlar Hukuku 1969 S. 193 ). Alacağın muaccel olması için öncelikle alacaklının edayı talep ve bu sebeple borçluyu dava edebileceği zamanın gelmiş olması gerekir. Borçlu edayı yerine getirmeye mecbur olmadığı sürece edada bulunmadığından dolayı sorumlu tutulamaz. ( V. Thur. Borçlar Hukuku`nun Umumi kısmı S. 539 ve 650 ). 7.7.1965 tarih ve 5/5 sayılı İ.B.K.nın gerekçesinde açıklandığı gibi, kira farkının mahkemede dava veya icrada takip edebilir hale gelmesi için miktarının kesin olarak belli olması gerekir. Bu belirlilik ise ancak tesbite ilişkin kararın kesinleşmesi ile olur ve kiracının edayı yerine getirme borcu da o zaman doğar. Kira tesbit davası sonunda verilen karar kesinleşene kadar, kira borcu olup olmadığı, varsa miktarı belli değildir. Bu konuda uyuşmazlık bulunduğuna göre yukarıda açıklanan bilimsel görüşler ve 12.11.1979 tarih 1/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde vurgulandığı gibi, kira tesbit kararı kesinleşene kadar muaccel bir borcun bulunmadığının, kararın kesinleştiği tarihte kira farkı alacağının muaccel hale geldiğinin kabulü gerekir.
Kira tesbit kararı eda hükmü taşımamaktadır. Kiracının tesbiti istemini içeren dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği ihtar niteliğinde değildir. Zira dilekçede tesbit edilecek kira farklarının tahsili değil sadece aylık kira miktarının tesbiti istenmektedir. Bu nedenle, tesbit kararının kesinleştiği andan itibaren borçlunun temerrüde düştüğü söylenemez. Taraflarca belirlenen ifa günü, kira tesbit davasından önceki, uyuşmazlık konusu teşkil etmeyen kiralarla ilgilidir. Tesbit kararının kesinleşmesi tarihine kadar geçen zaman için gerçekleşen kira farkı alacakları, birikmiş ve kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale gelmiş alacak niteliğindedir. Borçlar Kanunu`nun 101/1. maddesi gereğince alacaklının ihtarı olmadan borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilemez. Ancak, tesbit kararının kesinleştiği tarihten sonraki aylar kiraları, taraflarca kararlaştırılan ödeme tarihlerinde ödenmezse, o takdirde mücerret kararlaştırılan tarihlerde tesbit edilen kiralar ödenmemesi ile borçlu mütemerrit olur. Somut olayda, biriken kira farklarının ödenmesi için borçluya ihtar çekilmemiş ve borçlu temerrüde düşürülmemiş olduğundan birikmiş kira farklarına takip tarihinden itibaren faiz istenebilir.
Tesbit kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceği hususundaki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Açılanan gerekçe ile kararın ONANMASI oyundayım.
 
Üye Mustafa OSKAY
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini