 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E. 1994/661
K. 1994/3091
T. 3.3.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SERBEST BÖLGELER KANUNU
TAHLİYE
KARAR ÖZETİ Serbest bölgelerdeki kiralanan taşınmazlara ilişkin tahliye koşulları; Serbest Bölgeler Kanunu ile Yönetmeliğinde ayrıca düzenlenmiş bulunduğundan, buna aykırı olan BK. nun 260 ve İİK.nun 269/a ve devamı maddelerinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.
(3218 s. SBK. m. 12,13)
(Antalya Serbest Bölge Yönetmeliği m. 14)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 14.1.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere, Antalya Serbest Bölgesi İşletme Sözleşmesinin 4. maddesi hükmüne, kararın dayandığı gerekçeye göre itirazın kaldırılmasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Tahliyeye yönelik temyize gelince;
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 12. maddesinde; uygulanmayacak kanun ve maddeler sayıldıktan sonra, diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı, 13. maddesinde ise; işleticilere ve kullanıcılara verilecek faaliyet ruhsatlan ve bunların iptalinin yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Antalya Serbest Bölge Yönetmeliğinin 14. maddesinin ilk fıkrasının 9. bendinde; bölge işleticisi ile yaptığı sözleşme hükümlerini (kiralama bedelini ödememe gibi) kullanıcının yerine getirmediğinin Bölge Müdürlüğü görevlilerince tutanakla en az üç kere tesbit olunması halinde DPT. Müsteşarlığı'nın kullanıcının "faaliyet ruhsatlarını iptal edeceği ve anılan maddenin son fıkrasında ise, ruhsatları iptal edilmiş olmasına rağmen faaliyetine devam etmek girişiminde bulunanların Bölge Müdürlüğü talimatı ile polis ve gümrük görevlilerince bölge dışına çıkarılacağı ve bölgede bulunan mallarının da tasfiye işlemine tabi tutulacağı kabul edilmiştir.
Kira parasının ödenmemesi nedeniyle kiralananın boşaltılması anılan kanun ve yönetmelikte ayrıca düzenlenmiş bulunduğundan, açıklanan maddelere aykırı olan Borçlar Kanununun 260 ve İİK.nun 269/a ve devamı maddelerinin olayda uygulama olanağı yoktur.
Mercice bu yön gözetilerek tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, kabulü isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda ikinci bentte yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca, (BOZULMASINA), 3.3.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.