 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E. 1994/14943
K. 1994/15046
T. 25.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE TAKİP
ÜST SINIR İPOTEĞİ
BORÇLUNUN SORUMLULUĞU
KARAR ÖZETİ: Üst sınır ipoteğine davalı icra takibinde borçluların sorumluluğu ipotek miktarı ile sınırlıdır. Alacaklı bu miktarın dışında bir alacak ileri sürüyorsa, bunu İİK nun 150/1. maddesi gereğince 681b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat etmek zorundadır.
(2004 s. İİK. m. 15011, 68/b)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 21.11.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış, borçlulara 151 örnek icra emri tebliğ edilmiştir. İpotek akit tablosundan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. Borçlulara hesap kat ihtarı gönderildiğinden İİK.nun 151/1. maddesi uyarınca icra emri tebliğinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Borçluların sorumluluğu ipotek limiti ile sınırlıdır. Bakırköy 12. Noterliği'nin 8.3.1994 tarih, 13694 yevmiye numaralı ihtarnamesinde 7.3.1994 tarihi itibarı ile borç bakiyesi 1.900.000.000.- ve faizler toplamıdır denilmiş, ancak faiz miktarı gösterilmemiştir. İhtarname borçlulara 23.3.1994 tarihinde tebliğ edilmiş, süresinde itiraz edilmediğinden 1.900.000.000.- lira borç kesinleşmiştir. Esasen borçlular bu miktar borcu kabul etmişlerdir. Aynı noterliğin 29.4.1994 tarih ve 25557 yevmiye nolu ihtarnamede ise 28.4.1994 tarihi itibarı ile hesabın kat edildiği, toplam kredi borcunun ödenmeyen devre faizleri dahil 3.368.307.561.- lira olduğu belirtilmiş, borçlu şirket vekili 3.5.1994 tarihinde verdiği cevapla itiraz etmiştir. İİK.nun 150/1. maddesi gereğince alacaklının 1.900.000.000.- lira alacağın dışındaki alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlamak zorundadır. Mercice alacaklı bankadan belgelerin istenmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, kredi limiti de gözönünde bulundurularak sonuca gidilmesi gerekirken, bu yönden bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, borçlu vekilinin sair alacak kalemlerine ilişkin itirazları hakkında da bir karar verilmemesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK .nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.