 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E. 1993/15692
K. 1993/20139
T. 23.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TELLALİYE HARCI
KARAR ÖZETİ :İhalenin herhangi bir nedenle feshi halinde, tellalın sarfettiği mesaiden dolayı tellaliye harcı alınacağına dair yasada açık ya da üstü kapalı bir hüküm bulunmamaktadır.
(2464 s. BGK.)
Hükmün müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 9.12.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Taşınmaz, 5.506.000.000 liraya müştekiye ihale olunmuş, tellaliye harcı yasal süresinde yatırılmasına rağmen satış bedeli yatırılmadığından ihale satış memuru tarafından feshedilip İİK.nun 133. maddesi gereğince yeniden satışa çıkarılmıştır. Taşınmaz, yine aynı bedelle müştekiye ihale edilmiş, satış bedeli ve ihalenin feshine neden olmaması için tellaliye harcı müşteki tarafından yasal süresinde yatırılmıştır. Müşteki, feshedilen ilk ihale nedeniyle yatırdığı tellaliye harcının iadesine karar verilmesini satış memurundan istemiş, istemin reddedilmesi üzerine memur muamelesine şikayet edilmiştir.
Uyuşmazlık, ilk ihalenin feshedilmesi halinde yatırılan tellaliye harcının alıcıya iade edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
5237 sayılı Yasanın 25/5. maddesinde; resmi dairelerin satışlarında şartname ve sözleşmeler icabı olarak harcın müşteriye ve müteahhide yüklenebileceği öngörüldüğünden, bu hükme dayanarak icra satışlarında tellaliye resminin alıcıya ait olacağı yolunda işlem yapılmakta iken daha sonra yürürlüğe giren ve anılan yasayı yürürlükten kaldıran 2464 sayılı Yasanın 68. maddesinde, tellallık harcının mal ve ürünlerini satan gerçek veya tüzel kişilerin ödemekle yükümlü olduğu hükmü getirilmiştir. Yasanın bu emredici hükmüne göre, mükellef mal ve mahsüllerini satan gerçek veya tüzel kişilerdir. Şartnamede, tellaliye harcının alıcıya ait olacağı kabul edildiğinden, alıcı, tellaliye harcını şartname ve yasa gereği mükellef mal sahibi adına yatırmıştır. Aynı Yasanın 69. maddesinde matrahın, harcın konusuna giren satışların gayrisafi tutarı olduğu belirtilmiştir.
2464 sayılı Yasa ile malını satan gerçek veya tüzel kişinin tellaliye harcı mükellefi kabul edilmesi, bu konuda getirilen hükmün emredici nitelikte bulunması, matrahınında, satışların gayrisafi tutarı kabul edilmesi karşısında, satışın gerçekleşmesi ve ihalenin kesinleşmesi halinde satış bedeli üzerinden tellaliye harcının bir defaya mahsus olmak üzere alınacağının kabulü gerekir.
Danıştay 9. Dairesi'nin 30.6.1987 tarih, 485-2321 sayılı İçtihadı da bu doğrultudadır.
ihalenin şu, ya da bu nedenle gerçekleşmemesi veya feshi halinde, tellalın sarfettiği mesaiden dolayı tellaliye harcı alınacağına dair yasada açık, ya da üstü kapalı bir hüküm bulunmamaktadır.
Mercice, bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken reddedilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Müştekiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.