 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1992/994
K: 1992/8241
T: 17.6.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.32
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.1.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR: 12.11.1979 tarih 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kiranın tespitine ilişkin mahkeme kararı ile tesbit edilen kira farkı alacağının ifa zamanının gelmiş sayılması için sadece alacaklının borçludan edada bulunmasını isteyebileceği zamanın gelmiş olması yeterli olmayıp aynı zamanda kararın kesinleşmesi gerekir. Bu durumda kararın kesinleşmesinden önceki dönem hakkında faiz istenemez. Alacaklı ancak kararın kesinleşme tarihinden itibaren faiz isteyebilir. Dairemizin terk edilmiş içtihadına dayanılarak itirazın reddi doğru değildir.
SONUÇ:: Borçlu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kira tespit kararı eda hükmü taşımamaktadır. Kiracının tesbit istemini içeren dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği ihtar niteliğinde değildir. Zira dilekçede tesbit edilecek kira farklarının tahsili değil, sadece aylık kira miktarının tesbiti istenmektedir. Bu nedenle, tesbit kararının kesinleştiği andan itibaren borçlunun temerrüde düştüğü söylenemez. Taraflarca belirlenen ifa günü, kira tesbit davasından önceki, uyuşmazlık konusu teşkil etmeyen kiralarla ilgilidir. Tespit kararının kesinleşmesi tarihine kadar geçen zaman için gerçekleşen kira farkı alacakları, birikmiş ve kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale gelmiş alacak niteliğindedir. BK`nun 101/1. maddesi gereğince alacaklının ihtarı olmadan borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilemez. Ancak, tespit kararının kesinleştiği tarihten sonraki aylar kiraları, taraflarca kararlaştırılan ödeme tarihlerinde ödenmezse, o taktirde mücerret kararlaştırılan tarihlerde tesbit edilen kiraların ödenmemesi ile borçlu mütemerrit olur. Somut olayda, biriken kira farklarının ödenmesi için borçluya ihtar çekilmemiş ve borçlu temerrüde düşürülmemiş olduğundan, birikmiş kira farklarına takip tarihinden itibaren faiz istenebilir.
Tesbit kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceği hususundaki Sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Kararın açıklanan gerekçe ile bozulması oyundayım.
Üye Mustafa Oskay
|