 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E. 1992/10603
K. 1993/1776
T. 2.2.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İLAMLI TAKIP
BORÇLU İŞVEREN
VERGİ BORCU
FAİZE FAİZ
ÖZET işverenin, Vergi Dairesine sorumlu olduğu ve kesilmesi gereken gelir vergisi miktarı yöntemince saptanıp, bu kısım hakkındaki takibin iptaline karar vermek, ayrıca 48 örnek takip talepnamesinde açıkça faize faiz istemiş olduğu da gözetilerek bu konudaki şikayet kabul edilmek gerekir.
(193 s. GVK. m. 61,94/1,103,104)
(213 s. VUK. m. 8)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 31.8.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçludan ilamlı takip yolu ile tahsili istenen alacak; fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağıdır ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesine göre ücretten maduttur. Aynı Kanunun 94/1. maddesine göre ise; iş veren, ödeyeceği miktar üzerinden 103 ve 104. maddeler hüküm gereğince ödemeleri nakten veya hesabı yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuban tevkifat yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesine göre; borçlu–işveren vergi sorumlusu, alacaklı-işçi ise vergi mükellefidir. Borçlu–işveren, verginin ödenmesi bakımından Vergi Dairesine karşı sorumludur. Takip dayanağı ilamda fazla mesai hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden alacağın net değil, brüt olduğunun kabulü gerekir. İlam dayanağı bilirkişi raporundan da hesaplamanın net şekilde yapılmadığı anlaşılmaktadır. "Vergi Sorumlusu" sıfatı ile borçlu işverenin ilamda yazılı işçi alacağından Vergi Dairesine yatırmak zorunda olduğu yasal kesintileri (gelir vergisine) mahsup ederek, kalanını icra Dairesine yatırmakla borcundan kurtulabileceği ve borçlu işverenin bu hususu isteyebileceği Dairemizin, giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir (HGK., 27.6.1984 tarih, 12.280/752 sayılı kararı).
Mercice; anılan maddeler gereğince, işverenin Vergi Dairesine sorumlu olduğu ve kesilmesi gereken gelir vergisi miktarı yöntemince saptanıp, bu kısım hakkındaki takibin iptaline karar vermek, ayrıca 48 örnek takip talepnamesinde açıkça faize faiz istenmiş olduğu da gözetilerek bu konudaki şikayet kabul edilmek gerekirken yazılı şekilde karar vermiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 2.2.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|