Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1991/14062
K: 1992/7143
T: 25.05.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu Vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.12.1991 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : 1 - 12.1.1979 tarih 1/3 Sayılı İçtihadi Birleştirme Kararına göre kira tesbit ilamları kesinleşmeden infaz edilemez. Borçlu, takip dayanağı tesbit ilamının kesinleşmediğini ileri sürdüğüne göre bu husus incelenmeden karar verilmesi doğru değildir.
2 - Kabule göre de; temerrüdün ilk koşulu alacağın muaccel olmasıdır. Alacak muaccel olmadıkça temerrütten sözedilemez. Alacaklının alacağını isteyebilmesi için ne kanuna ne de sözleşmeye dayanan bir engelin bulunmaması halinde ortada muaccel bir alacak var demektir. (H. Özer, W Schönen Berger Borçlar Hukuku 1. kısım sayfa 751) ihtilaflı borçlarda temerrüt söz konusu olamaz. (Soymen-Erbil Türk Borçlar Hukuku Umumi Hükümler Sayfa 736: BEcker, Borçlar Kanunun Genel Hükümleri, 1. kısım 1967.S.594) Başka bir anlatımla, muaccel olmaktan maksat, borcun ifa zamanının gelmiş olması ve ifaya engel bir durumun bulunmamasıdır, Öyleki borçlu ifayı geçiktirmek için artık herhangi bir sebebe dayanımayacak, alacaklıda borcun derhal ifasını istemek imkanına kavuşmuş bulunacaktır. İfa zamanı gelmiş olmasına rağmen borçlunun ifayı geçiktirecek, ya da ifadan tüm olarak kaçınacak herhangi bir imkandan da yararlanamaması şarttır. (Feyzioğlu, B.Hukuku, 1969 S. 193) alacağın muaccel olması için öncelikle alacaklının edayı talep ve bu sebeple borçluyu dava edebileceği zamanının gelmiş olması gerekir. Ancak, bu koşul dahi bazı hallerde borçlunun temerrüde düşmesine yetmemektedir. Çünkü borçlu edayı yerine getirmeye mecbur olmadığı sürece edada bulunmadığından dolayı sorumlu tutulamaz. (V. Thur. B. Hukukun Umumi Kısmı C. Edege Tercümesi, S. 539 ve 650) 7.7.1965 tarih ve 5/5 Sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının gerekçesinde açıklandığı gibi kira farkının mahkemede dava veya icrada takip edilebilir hale gelmesi için miktarının kesin olarak belli olması gerekir. Bu belirlilik ise ancak tesbite ilişkin kararın kesinleşmesi ile olur ve kiracının edayı yerine getirme borcu da o zaman doğar. Kira tesbit davası sonunda verilen karar uyuşmazlık bulunduğuna göre, yukarıda yazılı İlmi İçtihatlar ve 12.11.1979 tarih ve 1/3 Sayılı İçtihadi Birleştirme Kararının gerekçesinde vurgulandığı gibi, kira tesbit kararı kesinleşene kadar muaccel bir borcun bulunmadığı giderek temerrüt oluşmadığının kabulü gerekir.
Taraflarca ittifakla belirlenen ifa günü, kira tesbit davasından önceki uyuşmazlık konusu teşkil etmeyen kira miktarı ile ilgilidir. Mahkeme kararı ile saptanan yeni kira ile estisi arasındaki farkların ifa günü ise anılan Tevhidi İçtihat Kararı gereğince tesbit kararının kesinleşme gününden önce olamaz. Bu nedenle, uyuşmazlığın B.K.nun 101/2. maddesine göre çözümlenmesi kira farklarının kararın kesinleşmesinden önce, ay be ay, yada yıllık kiralarda yeni dönem başlangıcından itibaren muaccel olduğunun kabulü mümkün değildir. Faiz ancak kesinleşme tarihinden itibaren istenebilir.
 
SONUÇ : Borçlu Vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle merci kararının yukarda yazılı nedenle İİK.366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.5.1992 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
 
   KARŞI OY
Kira tesbit kararı eda hükmü taşımamaktadır. Kiracının tesbiti isteminin içeren dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği ihtar niteliğinde değildir. Zira dilekçede tesbit edilecek kira farklarının tahsili değil sadece aylık kira miktarının tesbiti istenmektedir. Bu nedenle, tesbit kararının kesinleştiği andan itibaren borçlunun temerrüte düştüğü söylenemez. Taraflarca belirlenen ifa günü, kira tesbit davasından önceki, uyuşmazlık konusu teşkil etmeyen kiralarla ilgilidir. Tesbit kararının kesinleşmesi tarihine kadar geçen zaman için gerçekleşen kira farkı alacakları, birikmiş ve kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale gelmiş alacak niteliğindedir. B.K.nun 101/1. maddesi gereğince alacaklının ihtarı olmadan borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilemez. Ancak, teabit kararının kesinleştiği tarihten sonraki aylar kiraların, taraflarca kararlaştırılan ödeme tarihlerinde ödenmezse, o takdirde mücerret kararlaştırılan tarihlerde tesbit edilen kiralar ödenmemesi ile borçlu mütemerrit olur. Somut olayda, biriken kira farklarının ödenmesi için borçluya ihtar çekilmemiş ve borçlu temerrüde düşürülmemiş olduğundan birikmiş kira farklarına takip tarihinden itibaren faiz istenebilir. Bu itibarla, bozma ilamının 2. bendindeki "faizin kesinleşme tarihinden itibaren istenebileceğine" ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini