 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1990/9426
K: 1990/9443
T: 02.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili ve borçlu tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 6.8.1990 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip dayanağı ilam; taksime dolayısıyle gayrimenkulün aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince kesinleşmeden icra edilemez. Bu kural ilamın fer'ileri hakkında da uygulanır. Takip dayanağı, takip açıldığında karar düzeltme aşamasında olduğu ve bu suretle kesinleşmemiş bulunduğu anlaşıldığından şikayetin bu yönden kabulü ile takibin tümü ile iptaline karar vermek gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi isabetsiz, borçlunun temyiz itirazı yerinde görülmekle merciikararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin ve borçlunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinde gösterilen sebeplerle hizmet akdinin feshedilmesi halinde işçiye kıdam tazminatının verileceği kabul edilmiştir. Burada ana kural hizmet akdinin devam etmekte olup olmadığıdır. Tetkik konusu olayda davacının aldığı raporlar hakkında hiç br işlem yapılmamış ve hizmet sözleşmesi bu nedenle feshedilmemiş, sözleşmede herhangi bir sebeple son bulmamıştır. Bahis konusu maddenin değişmesinden öceki metninde kıdem tazminatının verilmesi için (üç yıldan fazla çalışmış olmak şartı ile başladığından itibaren her bir tam iş yılı için) kaydı mevcut olduğu halde son metninde (akdi devamı) esası kabul edilmiş (çalışmış olma) kaydı kaldırılmıştır. Bu da gösterirki kanun koyucu yeni metinde (çalışmış olma) yı esas almamış, hizmet akdinin devam edip etmediği yönünden kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılamıyacağı esasını kabul etmiştir. Hastalık sebebiyle işe gelememe hali kanunun ilgili maddesine göre işverene sözleşmeye fesih hakkı verir. Metinleri üzerinde ihtilaf olmayan raporlarla geçen günler işte geçmiş sayılır. Olayımızda işveren davacı işçinin raporlarının özelliğine ve işe gelmediği sürelere göre fesih hakkını kullanabilirdi. Bu da yapılmış değildir. Bu nedenlerle hükmün onanması reyindeyiz.