 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 1989/5167
K: 1989/7467
T: 09.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Çorlu Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen hükmün onanmasına ilişkin olan 7.2.1989 gün ve 11013-1029 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar, alınan borcun ertelenmesinin teminatı olarak mülkiyeti şeklen (satış gösterilip) davalı tarafa aktarılan çekişmeli taşınmazın, borcun ödenmiş olmasına karşın kendilerine tapuda "iadeten ferağ" yoluyla geri verilmediğini ve bundan kaçınıldığı ileri sürmüşler, tapu iptal ve tescil isteğinden bulunmuşlardır.
Mahkemece istek, (..hile nedeniyle aktin feshi ve tapu kaydının iptali..) olarak nitelindirilmiş ve sabit görüldüğünden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Belirtilmek gerekir ki, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, "hile" hukuksal nedeni çerçevesinde ele alınması ve nitelendirilmesi doğru değildir. Zira dava dilekçesinde inançlı bir işlemden söz edilmektedir. Diğer bir deyişle olayda iradenin varlığı ancak belirli bir inanca dayandığı ileri sürülmektedir. Nitekim, davacılar vekili yargılama sırasında verdiği 2 Eylül 1987 tarihli dilekçesinde bu yönü (..çekişmeli sorun, davalılar lehine vukubulmuş kaynaklanmaktadır..) diyerek açıklamıştır
Kuşkusuz, bu tür iddia 5.2.1947 gün ve 20/6 sayıl Yargıtay İnançları Birleştirme kararı gereğince ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Daire, gerek temyiz gerek karardüzeltem aşamasında, dosayaya davacı tarafça ibraz edilen belgeleri, iddianın kanıtlanmasına elverişli nitelikte bulmuş, enazından delil başlangıcı olabilecekleri yolunda değerlendirme yaparak davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik görmemiştir. Bu nedenle, davalıların H.U.M.K. nun 440. madesine yazılı hallerden hiçbirisine uygun düşmeyen karar düzeltme dilekçelerinin REDDİNE, 9.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.