 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/13410
K: 2004/7466
T: 05.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TASFİYE HALİNDE KOOPERATİF
- KOOPERATİF YÖNETİM KURULU
- KOOPERATİF DENETİM KURULU
1163 s. KoopK/46,55,81
6762 s. TTK/440
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 7. Ticaret Mahke-mesi'nce verilen 18.9.2003 tarih ve 2002/487-2003/528 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı kooperatif vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı kooperatifin mahkeme kararı ile tasfiyeye girdiğini ve müvekkillerinin tasfiye kurulu üyesi olarak atandığını, müvekkilinin 23.6.2002 tarihinde topladığı Tasfiye Olağan Genel Kurul toplantısında toplantı nisabı bulunmadan kararlar alındığını, gündemde bulunmayan seçim maddesine ilişkin teklifin tasfiye kurlu çalışma raporu okunduktan sonra verildiği ve imzaya açıldığı, bu şekilde yasanın 46 ncı ve anasözleşmesinin 31/6-c maddesine aykırı olarak yapılan toplantının usulsüz olduğunu, tasfiye kurulu varken, yönetim kurulu seçiminin anasözleşmenin 86 ncı maddesi uyarınca gereksiz olduğunu, denetim kurulu raporu okunmadan ibraya geçildiğini karar nisabının da bulunmadığını, dilek ve temennilere geçilmesinden sonra da karar alındığım, sadece tasfiyeye yönelik kararlar alınması gerekirken, bunun dışına çıkıldığını ileri sürerek, genel kurulda alman kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcileri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacıların ortak sıfatının bulunması ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtmiş olmaları karşısında dava açma haklarının bulunduğu, tasfiye amacına uygun karar alınması için gündem düzenlendiği halde gündem değişikliği ile yönetim kurulunun seçilmesinin ve taşınmazların satışına dair karar alınmasının yasaya ve iyiniyet kurallarına uygun olmadığı, tasfiye amacı dışında karar alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile dava konusu genel kurul kararlarının iptaline ve yok hükmünde sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif temsilcileri temyiz etmiştir.
- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı kooperatif temsilcilerinin davacıların dava hakkının bulunmadığına ilişkin ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
- Davalı kooperatifin 1997, 1998, 1999 yıllarında genel kurulunun toplanamaması üzerine bir başka mahkemece, fesih ve tasfiye kararı verilmiş olup, tasfiye süresi devam ederken, 23.6.2002 tarihinde toplanan genel kurulda alınan tüm kararların iptali iş bu davada talep ve dava edilmiş, mahkemece de yazılı gerekçelerle tüm kararların iptaline ve yok sayılmasına karar verilmiştir.
Oysa, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/4 ncü ve Anasözleşmenin 87/9 ncu madde hükümleri karşısında, taşınmaz satışının görüşüleceği toplantılar hariç olmak üzere, tasfiye süresince yapılacak genel kurul toplantılarında toplantı nisabı aranmaz ve kararlar oyçokluğu ile verilir.
Gündemin 6'ncı maddesinde kooperatifin taşınmazlarının satışının ve satış şeklinin görüşülmesi konusu yer almış olup, toplantı nisabına ulaşılamadığından, bu konuya ilişkin görüşme yapılmamış ve karar alınmamış iken, mahkemece sanki bu konuda da karar alınmış gibi, taşınmazların satışına ilişkin karar alınmasının yasaya ve iyiniyet kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle, alınmayan kararın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Gündemin diğer maddelerine ve 6'ncı maddenin diğer konusuna ilişkin kararlar için toplantı nisabı gerekmemekte olup, bu kararlar katılanların çoğunluğu ile de alındığı için, nisap noktasında yok hükmünde sayılmasını gerektiren bir hal bulunmamakta iken, tüm kararların yok hükmünde sayılması da doğru değildir.
Gündemde olmayan Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu seçimi konusu, Yasa'nm 46/3'üncü, Anasözleşmenin 31/3'üncü madde hükümlerinde aranan usule uygun olarak getirilen teklif ile gündeme alınmış ve görüşülerek, seçimler karara bağlanmıştır. Tasfiye kurulu varken, yönetim kurulunun seçilemeyeceği iddiası doğru değildir. Zira, Yasa'nm 81/3'üncü ve Anasözleşmenin 86/1'inci madde hükmüne göre, mahkemece veya genel kurulca tasfiye memurları seçilmediği takdirde tasfiye işlerini yönetim kurulu yapar ise de, somut olayda olduğu gibi yönetim kurulunun seçilemediği için oluşamadığı hallerde, tasfiye kurulunun yönetim kurulu yerine geçeceğine ilişkin bir düzenlenmeye yasa ve anasözleşmede yer verilmemiştir. Nitekim, Yasa'nın 81/4'üncü madde hükmü yollaması ile anasözleşmenin 87'nci maddesinde tasfiye kurulunun görevleri, yasanın 55/1 'inci madde hükmü yollamasıyla anasözleşmenin 44'üncü madde hükmünde ise yönetim kurulunun görevleri sayılmış olup, TTK'nun 440/1'inci maddesinde de, tasfiye haline girilince organların görev ve yetkilerinin, tasfiyenin yapılabilmesi için zaruri olan ve fakat niteliği gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemler inhisar edeceği hükmüne yer verilmiştir. Her iki kurulun görev ve yetkilerinin esas itibariyle farklı olduğu bu madde hükümlerinde açıkça anlaşılmaktadır. Somut olayda, gündem maddelerinin tasfiye amacından çok, kooperatifin bitmeyen günlük işlerine ilişkin konular içermesi de, yönetim kurulu ve denetim kurulu seçiminin gerekli olduğunu göstermektedir. Bu itibarla, seçime ilişkin kararın iptali de isabetli görülmemiştir.
Gündemin 4'üncü maddesinde yer alan 1998, 1999, 2000, 2001 yıllarında alman aidat bilanço ve hesapların görüşülerek, karara bağlanması ve ibrası konusuna ilişkin olarak denetim kurulu raporunun okunmadığı iddiasına gelince, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, bu yıllara ilişkin denetim kurulu oluşmadığı ve denetim faaliyeti bulunmadığı için, raporun okunması yada okunmaması gibi bir olgudan söz etmeye esasen olanak bulunmamaktadır.
Dilek ve temennilerden sonra alınan karar da, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, sonuca etkili ve maddi sonuç doğuran bir olmadığı için iptali ve yok sayılması da esasen doğru değildir.
Gündem maddelerinin içeriği karşısında, mahkemenin, TTK'nun 440/2'nci madde hükmüne dayalı gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında, dava konusu genel kurul kararlarının hiç biri için iptal ve/veya yokluk nedeni somut olayda gerçekleşmediğinin mahkemece kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle aksi sonuca varılması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davalı kooperatif temsilcilerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.