 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/13305
K: 2004/7332
T: 01.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YAZILI DELİL BAŞLANGICI
- PARA MAKBUZU
1086 s. HUMK/292
Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 3. Hukuk Mahke-mesi'nce verilen 22.5.2003 tarih ve 2002/708-2003/563 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin alacağına karşılık davalı keşideciden aldığı çeki üçüncü kişiye ciro ettiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine ciranta sıfatı ile hamiline ödediğini, ancak hamilin vekilince ödemeden sonra icradan geri alman çekin müvekkili yerine yanlışlıkla davalı keşidecinin vekiline verildiğini ileri sürerek, (1.100.000.000) TL'nin hamile ödemenin yapıldığı, 31.1.2000 t zihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin teslimi ile çekten doğan hakların ortadan kalktığını, davacının ancak yemin teklif edebileceğini savunmuştur.
Mahkemece, icra takip dosyasına, yazılı delil başlangıcı sayılan 31.1.2002 tarihli belgeye dayanılarak dinlenilen tanık anlatımlarına göre, tarafların ciranta ve keşideci sıfatı ile hamilin çeke dayalı icra takibinde borçlu gösterildiği, takip konusu alacağı davacı ödediği halde çek aslının davalı vekiline teslim edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
HUMK.nun 292/1 maddesi uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinletilebilir. Yazılı delil başlangıcı, iddianın tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, iddianın gerçekliğini gösteren ve aleyhine ibraz edilmiş olan tarafın elinden çıkmış (sadır olmuş) belgelerdir. Bunun için ortada yazılı belge bulunmalı ve aleyhine ileri sürülence verilmiş olmalıdır.
Oysa, mahkemece yazılı delil başlangıcı kabul edilen 31.1.2002 tarihli belge böyle bir nitelik taşımamakta, dava dışı takip alacaklısı vekilinin davacı ciranta ve davalı keşideci aleyhine çekten dolayı giriştiği icra takibinden sonra icra dosyası dışında davacıdan tahsil ettiği paranın makbuzu niteliğindedir. Böyle bir belge, davalıdan sadır olmadığından yazılı delil başlangıcı niteliği taşımamaktadır.
Davacı iddiasını yasal kanıtlarla ispatlayamadığına göre, dava dilekçesinde her türlü yasal kanıta dayanmakla davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, makbuzu düzenleyenin tanıklığına dayanılarak davanın kabulü isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.7.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.