 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/7712
K: 2004/2209
T: 08.03.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 7 Ticaret Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 20.2.2003 tarih ve 2002/399-2003/92 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan Cevat'm müvekkili şirketin genel müdürü, diğer davalıların muhasebeci ve idari ve mali işler müdürü olarak görev yaptıkları dönemde, yönetim kurulu kararı olmadan yetkilerini aşarak toplam 52.214.166.991 Ura zarara neden olduklarını ileri sürerek, şimdilik 5.000.000.000 liranın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Suat, davaya yanıt vermemiştir.
Diğer davalıların (ayrı ayrı) vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Dairemizce davalılardan Cevat hakkında TTK.nun 341 nci madde hükmündeki dava açma koşullarının tamamlanması noktasından bozulmuş, bozmaya uyulmuş, genel kurul kararı dosyaya ibraz ettirilmiş, benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, işlerin yönetim kurulu karar ve talimatlarına uygun yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karan, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece uyulan bozma ilamında, davalılardan Cevat bakımından genel kurulca alınmış sorumluluk kararının dosyada bulunmadığı ve denetçilerin verdiği bir vekaletname ile davanın açılmadığı belirtilerek, usuli nitelikteki bu eksikliklerin tamamlanmasından sonra davaya devam edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bozma sonrasında, sorumluluk karan dosyaya ibraz edilmiş ise de, denetçilerden en az birinin davacı vekiline verdiği bir vekaletname dosyaya sunulmamıştır.
Bu durumda, bozma ilamının bu gereği yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi gerekirken, dava açma koşuluna ilişkin bu hususun gözden kaçınlması doğru olmamıştır.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.