Hukuki.NET

T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/7214
K: 2004/1588
T: 23.02.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 27.03.2003 tarih ve 2002/88 - 2003/166 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı banka ile borçlu Metin Kal'in aralarında kredili bankomat sözleşmesi yaptıklarım kendisinin bu sözleşmeye kefil sıfatıyla imza attığını, asıl borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle hakkında ihtar çekilip, icra takibine girişildiğini,icra tehdidi altında söz konusu borcu toplam (5.379.720.000)TL olarak ödediğini, Yargıtay Kararlan Dergisinin Aralık 2001 sayısında yayınlanan Hukuk Genel Kurulu kararıyla verdiği teminatın garanti amacıyla değil kefalet amacıyla verdiğinin kabul edildiğini anladığım, bu durumda bankaca haksız olarak tahsil olunan paranın iadesinin gerektiği gerekçesiyle (5.379.720.000)TL'nin 15.06.1999 tarihinden itibaren işleyecek reoskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, açılan istirdat davasının İİK'nun 72.maddesinde öngörülen 1 yıllık süresi içerisinde açılmadığım, davacının kefil değil garantör sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davalı banka ile dava dışı Metin Kal arasında düzenlenen kredili bankomat sözleşmesinin davacı tarafından garanti veren sıfatıyla imzalandığı, sözleşme içeriği incelendiğinde verilen garantinin garanti akdinin asli unsuru olan bağımsızlık ilkesi ile örtüşmediği, davacımn garanti beyanı olarak verdiği beyanın gerçekte kefalet amacıyla verildiği ve sorumluluğun BK'nun 484.maddesi kapsamında belirlenmesinin gerektiği, akdin başlangıcında tespit edilen kredi miktanmn 200.000.000 TL olup,davacının sorumluluğun bu miktar ve kişisel temerrütü ile sınırlı olduğu, davacının ferileriyle beraber ödemesi gereken miktann (440.975.000)TL bulunduğu, fazla yapılan ödemenin hataen gerçekleştiği gerekçeleriyle, davanın 4.884.811.000 TL için kabulü ile davacı tarafından fazladan ödenen miktarların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reoskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davaü vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu uyuşmazlık, banka kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır.
Karar tarihinden önce yürürlüğe giren 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Kanunla eklenen 10/A maddesinde, kredi kartı ile mal ve hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerin tüketici kredisi hükümlerine tabi olduğu, aynı yasayla değişik 23.maddede ise; bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup,yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan görev konusunda taraflar için müktesep hak doğmaz. Bu nedenle sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili bir biçimde uygulanır ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir kanunla görevsiz hale gelmişse görevsizlik kararı verilmesi zorunludur. Bu durumda 4077 sayılı Yasaya 4822 sayılı Yasa ile eklenen 10/A ve aym Yasa ile değişik 23.maddesi gereğince davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsiz olması nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini