 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/5174
K: 2004/51
T: 12.01.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ULUSLARARI TAŞIMA
- BİLEREK KÖTÜ HAREKET
- ZAMANAŞIMI
İçtihat Özeti: Taşımanın uluslararası olması halinde meydana gelecek ihtilaflarda, TTKnun taşımaya ilişkin hükümlerinin değil, Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi ile İlgili Anlaşma (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
6762 s. TTK/767
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 4.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.12.2002 tarih ve 2000/498-2002/1371 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yurtdışına yaptığı ihracatta davalının taşımacılık yaptığını, ihracatın vesaik mukabili yapılmasına rağmen davalının banka onayı olmaksızın malları alıcısına teslim ettiğini, bu nedenle mal bedelini alamadıklarını, yapılan icra takibi neticesinde açılan itirazın iptali davasının yetkisizlik ile kesinleştiğini ileri sürerek, 68.212 DM.nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkisizlik kararından sonra süresinde dava açılmadığım, geçerli takip olmaması nedeniyle alacağı talep hakkının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın itirazın iptali davası olmaması nedeniyle zamanaşımı definin yerinde olmadığı, taşımaya CMR hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının CMR 21'nci maddesi uyarınca mal bedeli bankaca tahsil edilmeden malları alıcısına teslim etmek suretiyle davacının mal bedelini alamamasına neden olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1 -Dava, davalı tarafından taşınan emtianın banka onayı olmaksızın alıcısına teslim edilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki taşımanın uluslararası taşıma olması nedeniyle uyuşmazlığa, TTK.nun taşımaya ilişkin hükümlerinin değil, Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi ile İlgili Anlaşma (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Zamanaşımının başlangıç tarihi ve zamanaşımı süresi ile ilgili hüküm ise, CMR.nin 32'nci maddesinde düzenlenmiştir. Bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlara dayanılarak açılacak davalar, CMR.nin 32'nci maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bunun dışındaki nedenlere dayanarak açılan davalar ise, aynı madde gereğince bir yıllık zamanaşımına tabidir.
Davalı, süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olup, mahkemece yargılama aşamasında T.T.K.nun 767'nci maddesinden hareketle zamanaşımı definin reddine karar verilmiş iken gerekçeli kararda bu kez davanın itirazın iptali davası olmadığından bahisle zamanaşımı definin yerinde olmadığı açıklanmıştır. Kullanılan iki gerekçe birbiri ile uyumlu olmadığı gibi, somut olaya uygulanması gereken CMR hükümlerine göre de bir tartışma yapılmamıştır.
O halde mahkemece CMR hükümlerine göre zamanaşımı definin değerlendirilerek sonucuna göre işin esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmemesine, ödediği temyiz peşin harem isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.