 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/4821
K: 2003/11909
T: 15.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HÜKMÜN TAVZİHİ
- TAVZİH YOLU İLE HÜKÜM FIKRASININ DEĞİŞTİRİLEMEMESİ
İçtihat Özeti: Tavzih yolu ile hüküm fıkrasında bir değişiklik yapmak mümkün değildir. Davalı tarafa tebliğ dahi edilmeyen davacı vekilinin tavzih talebini içeren dilekçe üzerine, temerrüt faiz başlangıç tarihini tavzih yolu ile değiştiren mahkeme kararı, HUMKnun 455 ve devam eden maddelerine açıkça aykırulır.
1086 s. HUMK/438,455,456
Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.12.2002 tarih ve 2001/1072-2002/1062 sayılı kararın Duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dava konusu meblağ 800.000.000 TL nin altında bulunduğundan HUMK.nun 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı işletmeye ait trene binmek isterken müvekkilinin düşerek, yaralanıp iki bacağını kaybettiğini ileri sürerek, ortopedik bacak protez bedeline ilişkin şimdilik 500.000.000 liranın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı vekili, davacılar tarafından yapıldığı iddia edilen protez giderinin olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece 18.12.2002 günlü karar ile davanın kabulüne karar verildikten sonra, davacı vekilinin 03.03.2003 günlü dilekçesi üzerine mahkemece aynı günlü karar ile, hüküm fıkrası tavzih edilerek, temerrüt faizinin başlangıç tarihi değiştirilmiştir.
Hükmün tavzihi, her ne kadar evrak üzerinden yapılabilecek ise de, HUMK.nun 456'ncı maddesi hükmü gereğince, tavzih talebini içeren dilekçenin karşı tarafa tebliğ edilmesi gerekir. Ayrıca, HUMK.nun 455 ve devam eden maddeleri uyannca hükmün tavzihi, hükmün müphem ve gayri vazıh olması veya mütenakız fıkraları ihtiva etmesi halinde mümkündür. Tavzih yolu ile hüküm fıkrasında bir değişiklik yapmak ise mümkün değildir. Davalı tarafa tebliğ dahi edilmeyen davacı vekilinin tavzih talebini içeren dilekçe üzerine, temerrüt faiz başlangıç tarihini tavzih yolu ile değiştiren 03.03.2003 günlü mahkeme kararı, HUMK.nun 455 ve devam eden maddelerine açıkça aykırıdır.
- Dava konusu alacak, bir tedavi gideri olan protez bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taşıma sırasında meydana gelen kaza nedeniyle iki bacağı da kesilen davacı Bilal'e protez takılıp takılmadığına dair dosya içerisinde bir kanıt bulunmamaktadır. Mahkemece, geçmiş dönem zararının tazminini isteyen davacı tarafa bu konudaki kanıtlarını sunması için süre verilerek, sunulacak belgelerin değerlendirilmesi ve protez giderinin yapıldığı tarih itibariyle davacılar yararına temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
- Ayrıca, davacı Bilal'in yaşı, gelişme durumu ve gelişme döneminden sonraki durum da dikkate alındığında, takılan protezin değişim periyodunun ortopedi uzmanının da bulunduğu heyetten alınacak rapor ile belirlenerek, (davacı tarafın kabulünde olan iki yıllık süreyi aşmayacak şekilde) tazminat hesabının yapılması gerekirken, somut olayın özellikleri dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.