 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2003/2899
K: 2003/9204
T: 13.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 7.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.12.2002 tarih ve 2001/168 - 2002/715 sayılı kararın Yargıtay' ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 22.02.1998 tarihli genel kurulunda, konutunu 31.08.1998 tarihine kadar iskana hazır hale getirip yönetime teslim etmeyen üyelerden günlük 4 milyon lira ceza alınmasının kararlaştınldığını, davalının konutunu 147 gün geç teslim ettiğini ileri sürerek 598.000.000 TL'nın reeskont oranı üzerinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini ancak konutun davacı tarafından teslim alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, konutların bir an önce ortakların kullanımına sunulması için iskan izninin alınmasını sağlamak üzere alınan genel kurul kararının tüm üyeler için eşitlik ilkelerine uygun olarak uygulandığı, davacının karara uymakta 147 gün geciktiği gerekçesiyle; asıl alacak yönünden davanın Kabulüne 320.000.000 TL'nın 03.12.1998, 268.000.000 TL 'nin 25.01.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatifin 22.02.1998 tarihli genel kurulunda alınan kararların yerine getirilmediği ileri sürülerek açılmış gecikme cezası istemine ilişkindir. Dairemizin 17.04.2000 tarihli bozma ilamında; mahallinde keşif yapılarak bir an önce iskan alınmasını sağlamayı amaçlayan genel kurul kararının tüm ortaklara eşit şekilde uygulanıp uygulanmadığı, kooperatif tarafından üstlenilen işlerin yerine getirilip getirilmediği de saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği vurgulanrnış, bozmaya uyularak yapılan keşif sonrası alınan ve karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda sadece davacı kooperatifin genel kurul kararını aynı durumdaki ortaklara aynı şekilde uyguladığı, eşitlik ilkesine riayet edildiği belirtilmiş, BK 'nun 81.maddesi gereğince kooperatifin kendi edimini İmar Yasası 'na uygun şekilde yerine getirip getirmediği hususlarına değinilmemiştir. Mahkemece davalının bu yöndeki itirazları üzerinde durulup..yeni bilirkişilerden oluşturulacak başka bir heyetten yeniden rapor alınmadan ve bozma ilarnımn tüm gerekleri yerine getirilmeden yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle aynı mahkemenin aynı konuya ilişkin diğer kararlarıyla çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının. kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.