Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2003/2522
K: 2003/8635
T: 02.10.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 14.11.2002 tarih ve 2001/46 - 2002/604 sayılı kararın Yargıtay' ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 30.09.2003 günde davacı avukatıile davalı avukatı gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta şirketi nezdinde 06.01.1986 tarihinde % 95 kar paylı hayat sigortası yaptırdığını, 1987 yılından sonra primlerin sürekli artırılmasına karşın primlerini düzenli ödediğini daha önce davalının birikmiş kapitali gösteren zeyilnameler gönderdiğini daha sonra bu uygnlamadan vazgeçtiğini 15 yılın sonunda toplam 436.486.000 TL prim ödediğini ve birikmiş kapitali karşılığında kendisine teklif edilen 1.917.933.493 TL'nı ihtirazi kayıtla kabul ettiğini,davalının sözleşmede vaad edilen % 95 kar payını ödemediğini ileri sürerek, şimdilik (1.000.000.000) TL'nin 06.01.2001 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının primlerin bir kısmını süresinde'ödemediğini, ödenen primlerin 360.000.000 TL'sini sigorta sözleşmesinin son iki yılında ödediğini, kar payının yüksek olması için sözleşmenin başından beri primlerin yüksek ödenmesi gerektiğini yapılan ödeme dışında davacının alacağı bulunmadığını savunarak, davanm reddini istemiştir.
Mahkemece, taratlarca sunulan kanıtlar ve yaptırılan bilirkişi in,celemesine göre, davacının poliçe karşılığı talep edebileceği miktarın 2.151.496.773 TL olarak belirlendiği ve hesap şeklinin dosya içeriğine uygun bulunduğu, davacı 06.01.2001 tarihinden itibaren temerrüt faizi istemiş ise de, davalının daha önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak (l.000.000.000) TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikIe davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, % 95 kar paylı hayat sigorta poliçesinden sözleşme süresinin tamamlanmasından kaynaklanan alacağın tahsili temine ilişkindir.
Davacı yaptırdığı sigorta sözleşmesi uyannca 15 yılın soımnda birikmiş kapitalini kar payı ile birlikte, alarak sistemden ayrımak istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ne var ki, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.09.l2.l996 gün ve 22842 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hayat Sigortası Yönetmeliği'nin 30 ve devamımaddelerine göre yaşama ihtimaline bağlı sigortalar ile birikim priminin alındığı her sigorta sözleşmesine,primin şirkete intikalini takip eden ilk iş gününden itibaren sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar gün esasına göre kar payı dağıtılması zorunludur.Kar payı oram,matematik karşılıklann yatınldığı varlıklardan yıl içerisinde elde edilen gelirlerin yönetmelik hükümleri ve genel kabul görmüş muhasebe kayıtlarına göre net yatınm geliri. oranı olup,hesaplanması, ilanı, varlıklann değerleme yöntemleri, Hazine Müsteşarlığı'nca belirlenmekte olduğundan, davalı şirket kayıtlan üzerinde yukanda değinilen ilkeler çerçevesinde inceleme
yapılarak, sigorta ve aktüerya konusunda uzman bilirkişi veya heyetinden rapor alınıp, oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmak gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ve karann bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince;bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz
itirazlannm incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukanda (1) No'lu bentte yazılı nedenlerle,karann davalı yararına BOZULMASINA (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin temyiz İtirazlannm incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 21 nci maddesi gereğince KDV'si ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine,ödedikleri temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 02.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini