 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2003/1886
K: 2003/8919
T: 6.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.21
Taraflar arasında görülen davada Adana Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 23.10.2002 tarih ve 2001/749-2002/1158 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Adana Şubesi'ndeki mevduat hesabı olduğunu, hesabındaki paranın ( 11.144.572.421 ) TL.nin 20.03.2001 tarihinde "diğer davalı BDDK kararına istinaden" ibaresi ile hesabından alındığını ileri sürerek, anılan meblağın 20.03.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının, müvekkili bankanın devrine karşılık gelen dönemde gecelik ( O/N ) işlemleri yaptığını ve normalin çok üzerindeki oranda faiz aldığını, bunun üzerine İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ortalama faizlerinin üzerinde gerçekleşen faizin, gabin nedeniyle ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, dava konusu meblağda fair ve fer'ilerinden dolayı davacıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı BDDK, savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bankacılık uygulamasında faiz oranlarının tamamen serbestçe belirlendiği, davalı banka işleminin yasal dayanağının bulunmadığı, özel ihtisas sahibi olan ve davacı mudinin herhangi bir dahli olmadan faiz belirleyen davalı bankanın gabin savunmasına dayanamayacağı, diğer BDDK hakkındaki davadan vazgeçildiği gerekçesiyle, davalı BDDK hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine, davalı-karşı davacıya yönelik davanın kabulü ile anılan meblağın 8.5.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalı-karşı davacıdan tahsiline, davalı-karşı davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı Banka tarafından ödenmeyen mevduat faizi alacağının tahsili, karşı dava ise, yukarıda da değinildiği üzere, davacıya tahakkuk ettirilerek hesabına geçiren O/N ( Over Night ) faiz alacağının aşırı bölümünün gabin, ahlaka ve hukuka aykırılık nedenleriyle taraflar arasında yapılan sözleşmenin batıl olduğu iddiası ile davalı-karşı davacı Bankanın asıl davada istenilen miktarda borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı-karşı davacı Banka dava dilekçesinde davacı-karşı davalının dava dışı 37 kişi ile birlikte grup oluşturarak grup faizinden yararlanmak suretiyle yüksek faiz geliri elde ettiğini ileri sürmüşse de mahkemece ekonomik krizin en üst seviyede bulunduğu 20.02.2001-13.03.2001 tarihleri arasında davacıkarşı davalının grup oluşturarak yüksek oranda faiz aldığına ilişkin herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi bilirkişilerde aynı konuda değerlendirme yapmamışlardır. Öncelikle davalı-karşı davacı Banka'nın bu iddiaları konusunda delillerinin istenerek gerekirse banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle alınacak bilirkişi raporuna göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Grup oluşturma iddiasının ve yüksek faiz alma olgusunun kanıtlanması halinde, yine davalı-karşı davacı Banka vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, açıkça ekonomik kriz nedeniyle Bankanın müzayaka halinde bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin gabin, ahlaka ve hukuka aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülmüştür.Ancak, dosya üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda, sözleşme serbestisi ilkesi gereği bankanın tek taraflı olarak faiz oranlarının yüksek olduğunu gerekçe göstererek, tahakkuk ettirilen faizi geri alamayacağı belirtmekle, yetinilmiş olup, müzayaka halinin bulunup bulunmadığı bakımından banka kayıtları üzerinde yeterli bir inceleme yapılmadığı gibi, mahkemece de bu konuda gerekçeli kararda yeterli bir değerlendirme yapılmamıştır.Yukarıda da belirtildiği gibı, karşı dava dilekçesinde davalı-karşı davacı Bankanın müzayaka halinde bulunduğu açıkça ileri sürüldüğü gibi, davacı tarafa sözleşmede öngörülen faiz miktarının aşırı görülen kısmının ödenmemesi, davalı-karşı davacı Bankanın dönme iradesini gösterir.
Bu nedenle BK.nun 21. maddesi hükmü uyarınca mahkemece, tahakkuk ettirilen ( Over Night ) faiz oranlarının öncelikle uyuşmazlık konusu dönemlerde daha sonra Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bankalar dışındaki banka ve aracı kurumların bildirdiği repo, ters repo ve O/N faizlerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda araştırılarak aşırı olup olmadığı, diğer bir deyişle, sözleşmede edimler arasında açık bir dengesizlik ( objektif unsur ) olup olmadığı, şayet bir nispetsizlik var ise, bunun bankanın o tarihlerde içerisinde bulunduğu koşullara göre, müzayakadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda ( subjektif unsur ), banka kayıtları üzerinde ekonomist, bankacı ve borçlar hukuku sahalarında uzman öğretim üyelerinden oluşacak yeni bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne, karar verilmesi yerinde bulunmadığından, davalı-karşı davacı Banka vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı Banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.