 |
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/12683
K: 2004/6377
T: 07.06.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TİCARET UNVANI
- UNVANIN SİCİLDEN TERKİNİ
- HAKSIZ REKABET
6762 s. TK/56-58
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 8. Ticaret Mahkemesince verilen 27.2.2003 tarih ve 2001/1813-2003/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketin, ticaret unvanında, "Ekol" ibaresini kullanmak, müvekkiline ait firma referanslarını kendisininmiş gibi yansıtmak ve aynı reklam motifleri kullanmak suretiyle TTK.nun 56, 57, 58. maddelerini ihlal ettiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabetinin tespit ve önlenmesini, şimdilik (10.000.000.000) TL maddi, (2.000.000.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacı şirketin "Ekol" unvanını davalı şirketten daha önce tescil ettirip kullanmaya başladığı, davacının ıslah talebinde bulunduğu, talep edilebilecek maddi tazminat miktarının (11.261.192.259) TL olduğu gerekçesiyle, anılan meblağda maddi tazminatın ve (1.000.000.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
- Dava, TTK.nun 56, 57, 58. maddelerine dayalı haksız rekabetin tespit ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ticaret unvanını 14.6.1991, davalı ise 7.10.1993 tarihinde tescil ettirmiştir. Tescilli bir ticaret unvanının sicilden terkin edildiği tarihe kadar kullanılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmayacağından, bu dönem içinde ticaret unvanı sahibine karşı haksız rekabet iddiası ve bu iddiaya dayalı tazminat talepleri ileri sürülemeyecektir. Davacı vekili tarafından ise davalının ticaret unvanının terkini talebinde bulunulmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, davacının ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmediğinden, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
- Bozma neden ve kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2.220.000- lira temyiz ilam haremin temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 7.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.