 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2003/1000
K: 2003/1636
T: 27.2.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SORUMLULUK DAVASI
- KOOPERATİF ESKİ YÖNETİCİSİNİN SORUMLULUĞU
- MADDİ ZARARIN BELİRLENMESİ
İçtihat Özeti: Davacı kooperatifin eski yöneticisi olan davalının, hazine arazisi üzerine inşa ettirdiği diskonun inşaat değerinin davalıdan tahsiline karar verilirken, davalı eski yönetici tarafından yaptırılan disko inşaatı konusunda genel kurulca alınmış bir karar ile yönetim kurulunun yetkilendirilip yetkilendirilmediği, onaylı inşaat ruhsatı ve projesinde kooperatif arsasında disko inşasına yer verilip verilmediği, kooperatifin böyle bir yapı inşasına uygun arsası olup olmadığı, diskonun hazine arazisine inşa edilmesinden dolayı davacının ileride mutlaka gerçekleşecek bir yararlanmadan yoksun kılınmış olup olmadığı ve buna bağlı olarak bir zarann tazminini isteyebilme olanağı etraflıca değerlendirilmelidir.
(1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 42,62) (765 sayılı TCK. madde 230,240)
Taraflar arasında görülen davada (Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 28.3.2002 gün ve 2001/189-2002/103 sayılı kararı onayan Daire'nin 18.11.2002 gün ve 2002/5948-2002/10533 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatitin eski yöneticisi olan davalının Hazine arazisi üzerine inşa ettirdiği kaçak disko yüzünden idarece binanın mühürlendiğini ve müvekkiline ecrimisil tazminatı ödetildiğini ileri sürerek, 4.168.100.000.-liranın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı ve esastan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce ananmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve mahkemece uyulan bozma ilamında belirtilen biçimde varlığı kabul edilen uzamış ceza zamanaşımının ilişkin bulunduğu ceza i yaptırım gerektiren suç ve suçların ne olduğuna değinilmemiş ise de, davalıya yükletilen iş ve eylemlerin TCK'nun 230 ve 240. maddelerinde tanımlanan suçlara uyması ve bu maddelerin tabi bulunduğu olağan dava zamanaşımı süresi içerisinde sorumluluk davasının açılmış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, davacı kooperatif adına Hazine arazisi üzerine yap-işlet-devret yöntemiyle disko inşa ettirilmesinden dolayı davacının Belediye ve Maliye'ye ödediği ceza ve ecrimisilin gerçekleşmiş (eylemli) zarar oluşturması nedeniyle bu sözleşmeyi yapan davalı eski yöneticiye yükletilmesi doğru ise de, maddi zarar iddiasının diğer kalemi olan diskonun inşaat değerinin-zamanında kooperatif arazisine yapılmış olsaydı kooperatitin böyle bir varlığasahip olabilecekken, bundan yoksun kaldığı gerekçesiyle-davalıdan tahsiline karar verilmesi yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmadığından yerinde görülmemiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42. maddesi hükmünce davalı eski yöneticinin inisiyatifinde yaptırılan disko inşaatı konusunda genel kurulca alınmış bir kararla yönetim kurulunun yetkilendirilip yetkilendirilmediğini onaylı inşaat ruhsatı ve projesinde kooperatif arasında disko ipşa edilmesine yer verilip verilmediği, bunun yanında kooperatifi n böyle bir yapı inşa edilmesine uygun arsası bulunup bulunmadığı gibi koşul ve olguların alıştırılıp belirlenmesinden sonra Hazine arazisi üzerinde disko inşa edilmesinden dolayıdavacının ileride mutlaka gerçekleşecek bir yararlanmadan yoksun kılınmışolup olmadığı ve buna bağlı olarak bir zararın giderimini isteyebilme olanağıgeniş bir çevrede değerlendirmek gerekirken, salt söz konusu yapının Hazine arazisinde yapılması sonucu sözleşmeyle öngörülen on yılın sonunda davacının böyle bir malvarlığı unsuruna kavuşmadığı gerekçe gösterilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu yöne ilişen karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemiz onama ilamı kaldırılarak yerel mahkeme kararının kısmen bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (REDDİNE), 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 18.11.2002 gün ve 2002/5948-10533 sayılı onama ilanı kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı kararına (BOZULMASINA), ödediği karar düzeltme, temyiz ilam ve temyiz peşin harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 27.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.