 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/9585
K: 2003/1821
T: 03.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 6.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 02.07.2002 tarih ve 2000/329 - 2002/418 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait otobüste yolcu olarak bulunduğu esnada meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını, tedavi gördüğünü, kaza sırasında üstündeki etek-ceketinin kan lekeleri nedeniyle kullanılmaz hale geldiğini, kaza sonrası otobüs yolculuğundan korktuğundan bir süre uçakla seyahat etmek zorunda kaldığını ileri sürerek, tedavi gideri, giyim eşyası bedeli, uçak biletleri karşılığı olmak üzere toplam 361.263.918.-TL maddi ve 1.000.000.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davacının kazada yaralanmadığını, olayları abarttığını savunarak, davanın esastan da reddini istemiştir.
Mahkemenin yetkisizlik kararı Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama
sonunda mahkemece, davacının yaptığı masrafları maddi delil ile ispatlayamadığı, ancak olaydan manevi üzüntü duyduğu gerekçesiyle tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre 750.000.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi tazmina talebinin ve kararın gazetede yayınlanma isteğinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği kalemler arasında otobüs bileti ücreti bulunmadığından temyiz dilekçesiyle bu bedeli talep etmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava konusu kaza ile aynı tarihi taşıyan Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'ne ait iki adet fatura sunmuştur. Mahkemece anılan hastaneden bu konudaki evraklar getirtilerek uzman bilirkişilerce böyle bir kaza sonrasında faturada belirtilen tetkiklerin yapılmasının gerekip gerekmediği, bedellerin kadri maruf olup olmadığı hususları araştırılmadan, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacmın kaza sırasında giydiği etek ceketindeki kan lekelerinin çıkarılıp çıkarılmadığı, elbisenin kullanılmaz halde olup olmadığı konusunda davacı taraf delilleri toplanmadan bu husustaki talebin reddedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
4-Ayrıca; dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren en yüksek oranda reeskont faizi talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece gerekçe gösterilmeksizin yasal faize hükmedilmiştir. Oysa davalı tacir olup, TTK.nun 3 ncü maddesine göre ticari müesseseyi ilgilendiren bütün muamele ve fiiller ticari işlerdendir. Ticari işlerde de, 3095 sayılı Kanun'un 4489 sayılı kanun ile değiştirildiği 01.01.2000 tarihine kadar 3095 sayılı Yasa'nın 2/3 ncü maddesi hükmü gereğince reeskont faizi, bu tarihten sonraki dönemde ise 3095 sayılı Kanun'un 4489 sayılı yasayla değişik 2/2 nci maddesi hükmü gözetilmek ve infaz aşamasında dikkate alınmak üzere reeskont faiz oranının üzerinde olduğu takdirde avans faiz oranının uygulanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2, 3 ve 4 ncü bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davalıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.