 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2002/9125
K : 2002/10590
T : 09.12.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- EMEKLİ MAAŞININ TEMLİKİ
- BUTLAN
- ISLAH
(1086 s. HUMK/83,84)
(818 s. BK/19, 20)
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka şubesi aracılığı ile SSK.Genel Müdürlüğünden emekli maaşı aldığını, dava dışı Ayten'in davalıdan aldığı kredi sö/lcşmesine de kefil olduğunu, bir süre sonra müvekkilinin maaşına el konukluğunu, 506 sayılı kanunun 121. maddesi uyarınca bağlanan gelir ve aylıkların haczedilemeyeceğini, İİK hükümlerine göre haczi mümkün olmayan hak ve malların önceden haczedilebileceğine ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğunu ileri sürerek, toplam 255.000.000-lira maaşı üzerindeki blokenin kaldı ninnisi ve yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava emiştir.
Davalı vekili, davacının maaşının imzaladığı temlik senedi uyarınca alın dlğını, ortada bir haciz işlemi olmadığını, 506 sayılı kanunda temliki önleyen hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 21.03.2002 tarih 2001/10143 esas, 2002/2566 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia savunma ve dosyadaki belcelere göre, davacının imzaladığı temlik belgesinin maaşta tasarrufu engel luytei nitelikte bir sözleşme olması nedeniyle B.K. 19 ve 20. maddelere göre geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın 656.332.000 TL. üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerek Bilinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacının davalı banka şubesinde bulunun emekli maaşından kefil olduğu kredi sözleşmesi nedeniyle kesilen miktarın istirdatı istemine ilişkindir.
Dairemizin bozma kararı sonrasında davacı, 255.000.000.TL. olan talebini ıslah ederek 656.332.000.TL.nın davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece bu miktarın tahsiline karar verilmiştir. Davanın tamamen ıslahı HUMK. 83. maddesi hükmü uyarınca mümkündür. Ancak, bozmadan sonra davanın tamamen ıslahına izin vermek kazanılmış hakları ihlale yol açabilir. Nitekim, 4.2.1948 gün ve 1944/10E.-1948/3 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ıslah, HUMK.84. maddenin açık kuralı uyarınca soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtayca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur. Dava konusu olayda, bozma ilamında davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle karar bozulduğuna ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre davalının kazanılmış hakkına ve YİBK.na aykırı olarak davanın ıslahı kabul edilip, hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda l numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.