 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/8403
K: 2003/256
T: 14.1.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEDAVİ GİDERİ ALACAĞI
- TEMERRÜT FAİZİNİN BAŞLANGICI
ÖZET: Kaza sonucu ayak kesilmesi nedeniyle kullanılması gereken protezin, ancak belli bir iyileşme süresinden sonra takılabilmesi tıbben mümkün olabileceğine göre, temerrüt faizinin, bu olanağın doğduğu tarih olan protezin takılması tarihinden itibaren yürütülmesi gerekir. Bu nedenle davacının, ilk protezi ne zaman takdırdığı araştırılmalıdır.
(818 s. BK. m. 101)
Taraflar arasında görülen davada (Kadıköy Asliye 1. Ticaret Mah-kemesi)nce verilen 16.5.2002 tarih ve 2001/1044-2002/281 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan sonra dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uğradığı tren kazası sonucunda sağ bacağını diz altından yitirdiğini, periyodik aralıklarla değiştirmesi gereken protez bacakla yaşamını sürdürdüğünü, daha önce meslekte kazanma gücünde meydana gelen zararın tazmini için açtığı davada kusur ve maluliyet durumunun belirlendiğini ileri sürerek, ömür boyu kullanması gereken ortopedik protez bedeli olarak şimdilik (500.000.000)TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının açtığı tazminat davasında protez giderini istemediğini, müvekkili lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, protez bedellerinin özel kuruluşlardan sorulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflarca sunulan kanıtlar ve yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davacının daha önce açtığı tazminat davasında kusur ve maluliyet durumunun belirlendiği, hastanelerden gelen cevaplardan protez sürelerinin 2,3 ve 5 yıl olarak bildirildiği, ortopedik malzeme satan firmaların bu cihazlara en fazfa bir yıl garanti süresi verdiklerini bildirdikleri ayrıca iki yıllık değişme süresini öngören kararın Yargıtayca onanıp kesinleştiği dikkate alınarak, bilirkişinin iki yıllık değişim süresini öngören seçeneğinde hesaplanan (4.844.873.080)TL'nin benimsendiği gerekçesiyle, taleple kalınarak davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna sınırlı itirazları dikkate alınarak davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, dava konusu alacak, bir tedavi gideri olan protez bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Oluşan kaza sonucu ayak kesilmesi nedeniyle kullanılması gereken protezin ancak belli bir iyileşme süresinden sonra takılabilmesi tıbben mümkün olduğundan, temerrüt faizinin bu olanağın doğduğu tarih olan protezin takılması tarihinden itibaren yürütülmesi gerekir. Davacının ilk protezi ne zaman takdırdığı dosya içeriğinden tespit edilememiştir. Şu halde, mahkemece, davacının ilk protezi ne zaman taktırdığının araştırılması, gerekirse protezi takan sağlık kuruluşundan sorulması ve oluşacak sonuca göre temerrüt tarihinin tespiti gerekirken, kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) no'lu bentte yazılı nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle, kararın davalı yararına (BOZULMASINA), 2.920.000-lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 21. maddesi gereğince KDV'si ile birlikte davacıdan alınıp, davalıya verilmesine, 14.1.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.