 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/8347
K: 2003/894
T: 30.01.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.06.2002 tarih ve 2001/280-2002/649 sayılı kararın Yargıtay' ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldÜ:
Davacı, davalı kooperatife 02.11.1994 tarihinde ortak olduğunu, 1995 yılı Ağustos ayında ortaklıktan istifa ettiğini, kooperatife ödediği toplam 75.000.000-liranın kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, anılan meblağın 02.11.1994 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacmın davalı kooperatiften 75.000.000-lira alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, anılan meblağm dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı kooperatif ortaklığından çıkma nedeniyle yatırılan paranın geri verilmesi istemine ilişkindir.Kooperatif Kanunu'nun 17. maddesi ve kooperatif ana sözleşmesi 15. maddesi hükümleri uyarınca, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun kesin9leşmesinden, yani bilançonun genel kurulca kabul edildiği tarihten itibaren bir ay içinde geri verilir. Bu durumda mahkemece, bilançonun genel kurulca kabul edildiği tarih tespit edilmek ve bu tarihten itibaren de bir ay sonra alacak muaccel sayılmak gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabul şekline göre de,aynı maddeler uyarınca kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşecek nitelikteki iade ve ödemeler üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir ve bu süre içinde kooperatiften ödeme yapması istenmez ise de davalmın bu yönde bir savunması bulunmaması rağmen, anılan yasa ve ana sözleşme hükümleri yanlış değerlendirilerek, infazda tereddüt uyandıracak şekilde, hüküm altına alınan meblağm, davalı kooperatifin ödeme güçlüğünü düşmernek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmes, de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda i ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacmın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden e iadesine, 30.01.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.