Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/8127
K: 2003/1169
T: 17.02.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi'nce veriler 3.4.2002 tarih ve 2001/386-2002/156 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan C. İnşaat Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalıların kefil olarak sözleşmede yer aldıklarını, buna istinaden 60 adet teminat mektubu verilip, meri olduğunu, borçlu firmanın kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek teminat mektubu bedellerinin depo edilmesinin istendiğini ancak yerine getirilmediğini ileri sürerek, teminat mektubu bedellerinin depo edilmesini, tazmin edildikleri taktirde tazmin tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinden M. C. ve C. İnşaat Ltd.Şti. hakkında ihtiyati tedbir kararları bulunduğunu, bunlara istinaden ödeme yapamayacaklarından temerrüde düşmemiş olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı bankanın hesabı kat işleminde önce davalıların temerrüde düşmüş oldukları, davacının depo işleminde haklı olduğu, bir kısım davalılar hakkında verilen tedbir kararlarının hüküm vermeye engel olmadığı gerekçesiyle, nakte çevrilen 15.000.000.000.TL.nın davalılardan tahsiline, meri teminat mektubu bedellerinin faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı banka tarafından davalılara verilen teminat mektupları bedellerinin depo edilmesi isteminden ibarettir.
Davalılar vekili bir kısım müvekkilleri hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararları bulunduğunu savunarak, bu kararlar nedeniyle ödeme yapmalarının mümkün olmadığım bu nedenle temerrütleri bulunmadığını savunmuş olup, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının hüküm vermeye engel olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten bir kısım davalılar hakkında ilk olarak depo isteminden önce 30.10.2000 tarihinde Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 4389 S.K. hükümlerine göre bilcümle mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olduğu, bu ihtiyati tedbir kararının 14.03.2001 ve 22.03.2001 tarihlerinde değiştirilmesinden sonra son olarak bu davadan önce 16.05.2001 tarihinde Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir kararları kaldırılarak bir kısım davalıların ekonomik değer ifade eden bilcümle malvarlıklan üzerine 3.şahıslara devir ve temlik edilmemek üzere ihtiyati tedbir konulmuştur.
Bu davada çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, teminat mektupları bedellerinin depo edilmesi isteminin yukarıda açıklanan ihtiyati tedbir kararlarının kapsamı içerisinde kalıp kalmayacağı noktasında toplanmaktadır. Anılan ihtiyati tedbir kararları borçlunun mal varlığı üzerinde hakimiyet hakkını daraltan geniş kapsamlı ihtiyati tedbir kararlarıdır. Bu ihtiyati tedbir kararlarının mahiyetini ve kapsamını belirleyecek olan tedbir kararlarım veren mahkemelerdir. O halde,davacıya bu konuda uygun süre verilmek suretiyle, öncelikle H.U.M.K.nün 109.maddesine göre davadan önce alındığı anlaşılan tedbir kararından sonra dava açılıp açılmadığı, dolayısıyla tedbir kararının halen mevcudiyetini koruyup korumadığının belirlenerek, tedbir kararının depo istemini kapsamadığı veya kaldırıldığına ilişkin karar getirilmesi imkanı tanınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda l numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenler ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini