 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2002/652
K : 2002/1885
T : 04.03.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 15. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.07.2001 tarih ve 2001/119-2001/390 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe" layihalar duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle karşı aracın kasko sigortacısı tarafından açılan dava sonucunda 1.725.000.000-liranın 02.03.1999 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, bu davanın müvekkilinin zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalıya ihbar edilmesine rağmen poliçe teminat tutan 570.000.000-liranın ödenmediğini bu miktarın ilk davada müvekkili aleyhine faiz yürütümü tarih olan 02.03.1999'dan itibaren işlemiş faizi ile birlikte 1.184.000.000-lirasına ulaştığını, anılan alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında girişilen icra takibinde poliçe teminatı 570.000.000-lirası ve icra -giderleri tutarı olan 44.000.000-lirası -ile birilikte ödenip, faiz borcuna itiraz edildiğini ileri sürerek, kısmi itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kazada zarar gören aracın işleticisinin müracaatı üzerine hasar dosyasının tekemmül ettirilip hasar bedelinin hazır halde olduğu bildirilmesine rağmen talep sahibinin tazminatı almayıp, kendi sigortacısından tahsil yoluna gittiğini, bu durumda müvekkilinin temerrüdü olmadığından faiz ödeme yükümlülüğünde bulunmadığı, inkar tazminatı da istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, dava dışı G... Sigorta A.Ş.nin davacı aleyhine açtığı rücuen tahsil davasının davalı sigorta şirketine ihbar edilmesine rağmen. poliçe teminatı gereğince ödeme yükümlülüğünde olduğu miktarı ödemediği gibi tevdi mahalli tayini yolundan gitmediği, bu nedenle aleyhine girişilen icra takip tarihine kadar oluşan faizden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 614.000.000-lira faize yönelik itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karan, davalı vekili temyiz etmiştir.
l-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatının zamanında ödenmemesi nedeniyle açılmış kısmi itirazın iptali davasıdır Mahkemece, sigortalının kendi aleyhine açılan davayı sigorta şirketine ihbar etmesine rağmen ödeme yapmadığından faizden sorumluluğuna ve inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu'nün 99/1. maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alınan zararın tazmini, hak sahiplerinin kaza tutanağı veya raporu ile birlikte sigorta şirketine başvurusu tarihinden itibaren 8 iş günü içinde yerine getirilmesi gerekmektedir. Ancak, sigortalı aracın neden olduğu kazada birden fazla aracın hasarlanması durumunda Karay o ilan,Trafik Kanunu'nun 96. maddesi gereğince poliçe teminatının zarar görenlerin zararları oranında garameten paylaştırılması gerekmektedir. Bu paylaştırma ve zarar görenlerin zamanaşımı süresi içinde başvuru yaptığı takdirde uygulanması gerekmektedir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 109.maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi 2 yıl olduğundan davalı sigorta şirketi zarar görenlerin tazminat taleplerini bu süre boyunca bekletmek zorundadır. O halde, ilk davanın davalı sigorta şirketine, ihbar edilmiş olması tazminata yürütülecek faizin başlangıcına ilk dava tarihinin esas alınmasını haklı göstermez. Mahkemece yukarıdaki yasal durumlar nazara alınarak davacının isteyebileceği faizi miktarı belirlenmesi gerekir iken, eksik, incelemeye dayanılarak, hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Diğer yandan, davanın özünü faize yönelik itirazın iptali oluşturmakla talep edilebilecek faizin belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacak sözkonusu değildir. Bu nedenle inkar tazminatı isteminin reddedilmesi yerine kabule karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :Yukarıda l ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.