 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2002/5981
K : 2002/10711
T : 21.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÇEK KEŞİDE ETMEYE YETKİLİ KİŞİ
- SAHTE VEYA TAHRİF EDİLMİŞ ÇEK
(6762 s. TTK/724)
Davacı vekili, davalı Banka nezdinde bulunan müvekkil şirket hesabındın, temsil yetkisi olmayan Z. tarafından keşide edilen 24.12.1997 tarihli ve (370.000.000.-) TL tutarındaki çek ile para çekildiğini, müvekkil şirketi temsil ye ikisinin tek imza ile N. Ö.'a ait olduğunu, bu hususta imza sirkülerinin davalı Bankaya verildiğini ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çek'in davacı şirketin kaşesi ve imzaya yetkili N.Ö.'in imzasını taşıdığını, imzanın bu şahsa ait olmaması halinde dahi TTK.nun 724 ncü maddesi uyarınca çek defterini iyi saklamayan davacıya kuru bir surunıluluklaıınm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir,
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, 24.12.1998 tarihli Genel Kurul Tutanağı'na göre E. C.'nin davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, dava konusu çek'in bu kişi tarafından davalı bankaya ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği, bu durumda dava dışı Züleyha'mn yetkisiz veya sahte imzayla keşide ettiği kabul edilse dahi, çek bedelini ödeyen davalı bankanın sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sahte veya tahrif edilmiş olduğu ileri sürülen bir çek'in ödenmiş olmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Çek'in muhatabı olan davalı banka, hiçbir aşamada, çek'in sahteliğini veya tahrif edilmiş olduğunu kabul etmiş değildir. Davalı banka, dava konusu çek'in, davacı şirketin yetkili temsilcisi N.Ö.'ır imzasını ve davacı şirketin kaşesini kaşıdığını, Öte yandan, TTK.nun 724 ncü maddesi uyarınca, çek defterini iyi saklamayan davacıya karşı bir sorumluluklarının bulunmadığını savunmuştur. Bu durum karşısında mahkemece, öncelikle çekteki imzanın, çek keşide etmeye yetkili kişiye aidiyeti araştırılmak, sahteliği ortaya çıkarsa TTK.nun 724 ncü maddesi hükümleri gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.