 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/5380
K: 2002/9954
T:4.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- UÇAK YOLCU BİLETİ SATIMINA DAİR SÖZLEŞME
- BİLET BEDELİNİN İADESİ
- KANIT YÜKÜ
ÖZET: Davalı şirket, kendisine tebliğ edilen iade faturasına süresinde itiraz etmediği gibi, iade işlemini kabul etmiş ve kendi ticari defterine davacı lehine işleyerek, bilet bedelinin iadesini kabul etmiş bulunduğuna göre, davacı iddiasının TTK.nun 84 ve 85. madde hükümleri gereğince kanıtlandığının kabulü gerekir.
(6762 s. TTK. m. 23/2,84,85,799/1-2-3-4-5)
Taraflar arasında görülen davada (Bursa Asliye 4. Hukuk Mahkemesince verilen 7.3.2002 tarih ve 2000/1508-2002/243 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete Amerika'dan gelecek üç konuk için davalı acenteden uçak bileti satın alınıp bedellerinin ödendiğini, biletlerden birinin yolcu gelemeyeceği için iptali gerektiği, bu nedenle davalıya iade faturası tebliğ edildiğini ve itiraza uğramadığı halde, ödenen paranın iade edilmediğini ileri sürerek, bilet bedeli 351.000.000-liranın temerrüt faiziyle birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir.
Dava vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar doğrultusunda, TTK.'nun 799. maddesinin 3,4,5, bentleri koşulları oluşmadığından, davalının taşıma ücretini iade ile yükümlü olmadığı, bu durumda davacının, seyahat edilmeyen biletin bedelini aynı maddenin 1 ve 2. bent hükümler uyarınca ödemek zorunda olduğundan iadesini isteyemeyeceği, örnek biletlerde de
ücretin geri ödenemeyeceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu durumda TTK.'na göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iade faturası ile davalıya iade edilen uçak yolcu bileti bedeli olan 351.000.000-liranm faturaya itiraz edilmemesine karşın, bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı alacaktan kaynaklanmaktadır. Gerçekten de dava dosyası içerisindeki belge ve bilgilerin değerlendirilmesinde, tacir olan taraflar arasında hava yolculuğu konusundaki sözleşme gereğince, davalıdan alınan uçak biletlerinden birisinin iptal nedeni ile davacı bilet alıcısı tarafından davalı satıcıya bilet iadesinin iade faturasına bağlanarak gerçekleştirildiği ve davalı tarafından da süresinde bu faturaya itiraz edilmediği görülmektedir. Nitekim mahkemece, bu konuda inceleme yaptırılmış ve düzenlenen bilirkişi raporunda bu durum belirlendikten sonra söz konusu iade faturasının davacı dilekçesinde kayıtlı olduğu gibi, davalı defterine de davacı lehine alacak kaydı ile işlendiği saptanmıştır.
Yukarıda da taraflar gibi, taraflar tacir olup, yanlar arasında uçak yolcu bileti satımı konusunda sözleşme bulunduğu çekişme konusu değildir. TTK.nun 23/2. maddesi hükmü uyarınca, ticari işletmesi gereği bir faturayı alan tacir, bunu aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itirazda bulunmaz ise, o fatura münderecatını aynen kabul edilmiş sayılır. Dava konusu uyuşmazlıkta da olduğu gibi, davalı şirket kendisine tebliğ edilen iade faturasına süresinde itiraz etmediği gibi, iade işlemini kabul etmiş kendi ticari defterlerine davacı lehine işleyerek, bilet bedelinin iadesini kabul etmiş bulunmaktadır, bu durumda davacı iddiasının, TTK.'nun 84 ve 85. maddeler hükümleri gereğince kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekir.
Davalı tarafın, davacının iade işletimini kabul eden bu işlemlerinden sonra, buna dayanılarak açılan alacak davası da bu defa dönerek, iade işleminin geçersizliğini savunması mümkün değildir. Mahkemece de bu savunmaya itibar edilerek, TTK.'nun 799. maddesi hükmüne dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenler ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 4.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.