Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/4549
K: 2002/8927
T:14.10.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KOOPERATİF YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ŞAHSİ SORUMLULUĞU
  • TAZMİNAT DAVASI AÇMA KOŞULU
ÖZET: Kooperatif Yönetim Kurulu üyelerinin, gerek kanunun, gerekse anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu yapmadıkları iddia edilmediğinden, şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu değildirler. Diğer yandan, kooperatif yöneticilerine karşı tazminat davası açılabilmesi için, davacı ortağın öncelikle kooperatiften daire veya tazminat alma olanağının kalmadığının sabit hale gelmesi gerekir.
(1163 s. Koop. K. m. 98)
(6762 s. TTK. m. 336)
 
Taraflar arasında görülen davada (Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 13.2.2002 tarih ve 1999/532-2002/43 sayılı Kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Sadık vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline tahsis edilen konutun, dava dışı kooperatif ortağı Celal'in açtığı dava sonunda elinden alındığını, kooperatif dışındaki davalıların müvekkilini kooperatife ortak olarak kabul eden yönetim kurulu üyesi oldukları gibi halen de tasfiye kurulu üyesi olduklarını, usulsüz işlemler nedeniyle müvekkilinin elindeki konutu kaybetmek suretiyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, konut bedeli olan 7.000.000.000.-TL.nın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Sadık vekili, davacının ortaklığa kabulü sırasında müvekkilinin yönetici olmadığını, üyelikten 2 ay sonra yönetici seçildiğini ve 16.4.1995 tarihinde istifa ettiğini, istenen tazminatın da abartıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının ödemelerinin diğer ortaklardan fazla olduğu, davacının konutsuz kalması nedeniyle isteyebileceği tazminatın 6.750.000.000.-TL olup, daha önce konutta belli bir süre oturmuş olması nedeniyle tazminattan kira bedelinin indirilmesi gerektiğine ilişkin itirazın davacının iyiniyetli zilyet olması nedeniyle yerinde görülmediği gerekçesiyle 6.750.000.000.-TL.na dava tarihinden itibaren reeskont oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmek üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı Sadık vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatifin ortağı olan davacıya konut verilememesi nedeniyle uğranılan zarara karşılık konut bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Husumet kooperatifin yönetim ve tasfiye kurulu üyelerine yöneltilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesinin yollaması gereğince uygulanması gereken TTK.nun 336. maddesine göre genel olarak yönetim kurulu üyeleri şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu değillerdir. Aynı maddede 5 bent halinde açıklanan durumlar, bu genel ilkenin istisnaları olarak gösterilmiştir. Anılan istisnalardan olan 5. bent gereğince gerek kanunun, gerekse anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu olarak yapmayan yönetim kurulu üyeleri aleyhine zarar gören ortak doğrudan dava açabilir. Ancak, dava dilekçesinde davalıların anılan Yasanın 336. maddelerinin 5. bendinde açıklanan kasıt ve ihmali iddiasında bulunulmamıştır.
Diğer yandan, kooperatif yöneticilerine karşı tazminat davası açılabilmesi için davacı ortağın öncelikle kooperatiften daire veya tazminat alma olanağının kalmadığının sabit hale gelmesi gerekmektedir. Kooperatife karşı böyle bir talep hakkı bulunduğu sürece yöneticilere karşı henüz dava açma hakkı doğmayacağında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Sadık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini