 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2002/44
K: 2002/577
T: 28.1.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· ANONİM ŞİRKET
· AZINLIK PAY SAHİBİNİN ÖZEL DENETÇİ
TAYİNİ İSTEME HAKKI
ÖZET: TTK.nun 348/2. maddesi uyarınca azınlık pay sahiplerinin, özel denetçi tayinine ilişkin nedenlerin varlığını, kesin biçimde kanıtlaması şart değildir; öne sürdükleri vakıaları, az çok doğrulayan delil ve emareler yeterlidir. Anılan madde metninde yer alan hususların, olayda var olup olmadığı yönü, özel denetçilerin yapacağı inceleme ve araştırma sonucu ortaya çıkacaktır.
(6762 s. TTK. m. 348)
Taraflar arasında görülen davada (Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 21.2.2001 tarih ve 2000/616 - 2001/152 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 19.12.1990'dan beri davalı ANONİM şirketin %20 oranında hissedarı olduğunu, davalı şirketin fiili yönetiminin yerli ortaklara bırakıldığını, 27.12.1999 günlü genel kurulda davalı şirketin denetçiliğine Nilgün'ün seçildiğini, denetçi tarafından düzenlenen rapor nedeniyle 27.4.2000 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibra edilmemesi talebinde bulunulduğunu ancak bu talebin çoğunluk oyuna sahip yerli ortaklarca reddedildiğini, oysa denetçi raporuna göre davalı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, muhasebe kayıtlarının düzensiz olduğu, Yönetim Kurulu üyelerinin kambiyo mevzuatına aykırı işlem yaptıklarını, genel kurulların zamanında yapılmadığını, denetçi raporlarının düzenlenmediği, şirketin en büyük ortağı olan Ahmet'in ödemesi gereken sermayeyi ödemediği halde şirketten kendisine ödeme yapıldığını, davalı şirketin Ankara'da yaptığı otel inşaatinde usulsüz işlemler yapıldığı, 27.4.2000 tarihli genel kurulda hususi murakıp tayini talebinin reddedildiğini ileri sürerek 1996,1997 ve 1998 yıllarına ait hesapların TTK.348. madde uyarınca tayin edilecek hususi murakıp vasıtasıyla incelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TTK. 348. maddesinde öngörülen hususi murakıp tayini koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından TTK. 348. madde uyarınca özel denetçi isteme hakkı genel kurula başvuru tarihinden önceki 2 yılla sınırlı olduğu ve yolsuzluk ve kötüye kullanımın ne olduğunun, bilançonun hangi kalemleri itibariyle gerçeği aksettirmediğinin açıkça bildirilmesi gerektiğini, oysa davacının 2 yıllık süreden daha geriye talepte bulunduğu, 1996, 1997 ve 1998 yıllarına ilişkin tüm konuların denetlenmesini istediği, bu şekilde yasanın emredici düzenlemesine aykırı davrandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı anonim şirkete özel denetçi tayinine ilişkindir. TTK.nun 348. maddesi hükmüne göre, genel kurulun toplantı vaktinden itibaren en az altı ay önceden beri pay sahibi olan kişiler, son iki yıl içinde ortaklığın kuruluşuna veya idare muamelelerine ilişkin bir suistimalin olduğunu veya yasa yahut ana sözleşme hükümlerine önemli bir surette aykırı hareket edildiğini iddia ettikleri takdirde, bunları veya bilançonun gerçekliğini tahkik için özel denetçi veya denetçiler tayinini gerekli giderleri ödemek, dava sonucuna kadar merhun kalmak üzere sahip oldukları pay senetlerini herhangi bir bankaya tevdi etmek koşuluyla mahkemeden talep edebilirler.
Buna göre, TTK. 348/2. madde hükümleri uyarınca azınlık pay sahipleri tarafından özel denetçi tayinine ilişkin nedenlerin varlığının, kesin biçimde kanıtlanması şart değildir. Kanun koyucu özel denetçi tayinine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emareleri yeterli saymıştır.
Söz konusu madde metninde yer alan hususların olayda var olup olmadığı yönü, özel denetçilerin yapacağı inceleme ve araştırma sonucu ortaya çıkacaktır. Ayrıca, özel denetçi tayinine dayanak yapılacak olan vakıalar yönünden kesin hükümdende söz edilemeyeceğine göre,bu yönde özel denetçilerin çalışma alanlarına giren ve bunun sonucuyla ilgili bulunan, bilançonun gerçeklik derecesinin araştırılması istemlerinde, atama konusunda daha da ılımlı davranılması zorunluluğu vardır. O halde mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususlar özel denetçi tayini için yeterli nedenler olarak kabul edilip, TTK.nun 348/2. maddesi uyarınca 27.4.2000 tarihinden geriye doğru 2 yıllık hesapların incelenmesi için talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.