 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/9756
K: 2002/1977
T: 7.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOOPERATİFİN GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Genel Kurulun Çağrı Usullerine Uyulmadan Toplanması Nedeniyle)
- GENEL KURUL KARARLARININ GEÇERSİZLİĞİ (Genel Kurul Toplantısının Hiç Çağrı Yapılmadan Gerçekleştirilmiş Olması Nedeniyle )
- ÇAĞRININ USULSÜZ OLMASI ( Kooperatif Ortağına Yapılan Genel Kurula Çağrı Toplantısının Usulsüz Olması Durumunda Ortağın Genel Kurul Toplantısından İtibaren Bir Ay içinde Dava Açması )
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Kooperatif Ortağına Yapılan Genel Kurula Çağrı Toplantısının Usulsüz Olması Durumunda Ortağın Genel Kurul Toplantısından İtibaren Bir Ay içinde Dava Açmasının Gerekmesi )
- USULSÜZ GENEL KURULA ÇAĞRILMA ( Genel Kurul Toplantısı Tarihinden İtibaren Bir Ay İçinde İptal Davası Açılmasının Gerekmesi )
1163/m.53
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Osmaniye Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.7.2001 tarih ve 2000/191 - 2001/524 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, bu davada müvekkilinin ortağı bulunduğu davalı kooperatifin 23.1.2000 tarihli genel kurulunun çağrı usullerine uyulmadan toplandığını ve bu genel kurul toplantısında alınan kararın davacıyı haksız olarak mali yükümlülük altına soktuğunu ileri sürerek, kooperatifin 23.1.2000 tarihinde yapılan genel kurul kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifçe 23.1.2000 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin tebligatların usulüne uygun olarak tüm üyelere noter vasıtasıyla yapıldığını, buna rağmen davacının genel kurul toplantısına katılmadığını, genel kurul toplantısına katılmayan üyenin ise genel kurul kararları aleyhine dava açma hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre davacıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı, ancak davacı ortağın genel kurul toplantısına katılmadığı anlaşılmış, usulüne uygun çağrıya rağmen genel kurul toplantısına katılmayan kooperatif ortağı davacının genel kurul kararına karşı iptal davası açma hakkının bulunmadığı ve genel kurul kararının iptalini gerektirecek haklı ve yeterli delilin ibraz edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı bu davasında, ortağı olduğu davalı kooperatifin 23.1.2000 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına yasa ve anasözleşmeye uygun olarak çağrılmadığını, bu nedenle katılamadığı genel kurul toplantısında "ortaklardan inşaatı bitmeyenlerin, inşaat imalatı nedeniyle ortaya çıkan kesin hesap bedeli 2.500.000.000.-TL.nı taksitler halinde ödemesine" ilişkin olarak alınan 9 nolu kararın sadece kendisini mükellefiyet altına sokan, iyiniyet kurallarına ve yasaya aykırı bir karar olduğunu öne sürerek, iptalini talep etmiş olup, mahkemece davacıya usulen çağrı yapıldığı halde toplantıya katılmadığından dolayı, dava hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, dava reddedilmiştir.
Genel Kurul toplantısının hiç çağrı yapılmadan gerçekleştirilmiş olması halinde genel kurulda alınan kararlar geçersiz olup, bu kararların geçersizliğinin tesbiti için açılacak dava bir süreye tabi bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda iddia edildiği gibi, davacı çağrılmamışsa veya ortaklar çağrılmış olmakla beraber, çağrı usulsüz ise, bu hal 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53 ncü maddesine göre, çağrılmayan ortağa genel kurulda alınan kararlara muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşulları aranmaksızın iptal davası açma hakkı bahşeder. Ancak, iptal davasının yukarıda anılan hüküm gereğince toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması ve bu davada da iptali istenen kararın Kooperatifler Kanunu'nun 53/f.1 nci maddesi hükmüne göre yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun iddia edilip, kanıtlanmış olması gerekir.
Davacı işbu davasını 23.1.2000 tarihli genel kurulu kovalayan 1 aylık hak düşürücü süreyi geçirerek 20.3.2000 tarihinde açtığına göre, davanın bu nedenle reddine karar verilmek gerekirken, yazılı nedenlerle reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerine görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.720.000.-lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 7.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.