 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/7448
K: 2001/9429
T: 29.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Genel Kurulun Ortaklık Sıfatı Bulunmayan Kişilerin Katılımıyla Gerçekleştirilmesi Nedeniyle )
- ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Genel Kurulun Ortaklık Sıfatı Bulunmayan Kişilerin Katılımıyla Gerçekleştirilmesi Nedeniyle )
- BASİT YARGILAMA USULÜ ( Ticaret Şirketleri Ortaklarının Şirketle veya Birbirleriyle Olan İlişkilerinden Doğan Davalarda Bu Usulün Uygulanması )
- ADLİ ARAVERMEDE GÖRÜLECEK İŞLER (Basit Yargılama Usulüne Tabi İşler-Ticaret Şirketleri Ortaklarının Şirketle veya Birbirleriyle Olan İlişkilerinden Doğan Davalar)
6762/m.1460
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 4.Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 7.6.2001 tarih ve 2001/133-532 sayılı kararın ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı ve birleştirilen dava davalıları ............. ve ................ vekili ile birleştirilen dava davacısı ................ vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 27.11.2001 günde davacı ................. avukatları ..................., ..................., ................ ile ............ avukatı .................. ile davalılar avukatı ..................... gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ...................... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı ................. vekili, müvekkili ile eşi .............ve Oğlu .............nın davalı ................... A.Ş.nin %40 paydaşı bulunduklarını, diğer iki paydaşın müvekkilinin annesi ve kardeşi Özden ve ................ olduğunu, .......................ın 8.1.1999 tarihli sözleşmeyle müvekkillerinin önalım hakkı gözetilmeden bir kısım paylarını davalılardan ................ ve .................ya devrettiğini ileri sürerek, devralan davalılar adına olan paydaşlık kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini; birleştirilen aynı mahkemenin 1999/645 sayılı davasında 11.1.1999 tarihli olağan genel kurulda müvekkili ile annesi ........... ve kardeşi .............nın üç yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiklerini, denetçinin yetkisini aşarak yeni yönetim ve denetim organlarının seçimi gündemiyle çağırdığı 29.11.1999 tarihli olağanüstü genel toplantısında alınan kararların batıl olduğundan bahisle bu kararların yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini, birleştirilen Ankara 9.Ticaret Mahkemesinin 2000/3 sayılı davasında ise, ortak sıfatı bulunmayan kişilerin katılımı ile yapıldığı ileri sürülen 29.11.1999 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep etmiştir.
Birleştirilen Ankara 1.Ticaret Mahkemesinin 200/110 E. sayılı davasında, .................. kendisi adına asaleten ve oğlu .............ya velayeten, 29.11.1999 tarihli genel kurulun iptalini ve ........... ile .............in ortaklık kayıtlarının terkinini talep etmiştir.
.Davalılar vekilleri, davalılardan ............ ve ............ın diğer davalı ..............in payını bilanço değerinin çok üzerindeki fiyatla devraldıklarını, devralanların iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduklarını ve önalım anlaşmasının kendilerini bağlamayacağını, kaldıki devredenin 22.12.1998 tarihli yönetim kurulu kararı ile izin aldığını, olağanüstü genel kurul toplantısının da yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen 2000/3 ve 2000/110 sayılı davaların reddine ve birleştirilen 1999/645 s.davanın kabulü ile 29.11.1999 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının yok sayılmasına ilişkin verilen karar, davacılardan ............. vekili ile davalılardan .............. ... A.Ş. vekilinin temyizi üzerine davalı şirketin temyiz itirazları incelenmeksizin asıl ve birleştirilen 2000/3 E. sayılı davaların kabulü gerektiği gerekçesiyle Dairemizce bozulmuştur.
Bozmadan sonra birleştirilen aynı mahkemenin 2001/232 sayılı davasında ise davacı ................... vekili, davalılardan ..............in diğer davalılara yaptığı pay devrinin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bozma ilamının pay devir işlemi ile ilgili olduğu, diğer konularda davacı ................ yararına kazanılmış hak doğmadığı 2.2.1995 tarihli İBK.nun öngördüğü biçimde şirkete karşı hüküm ifade eden geçerli bir pay satışı olmadığından tescil isteminin yerinde olmadığı, gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile Özdenin davalılardan Levent ve Murata yaptığı pay devrinin geçersiz olduğunun tesbiti ile iptaline, birleştirilen aynı mahkemenin 1999/645 sayılı davasının kabulü ile 29.11.1999 tarihli olağanüstü genel kurulunun hükümsüzlüğünün tesbitine, birleştirilen Ankara 9.Tic. Mahkemesinin 2000/3 sayılı davasının kabulü ile yetkisiz kişilerin katıldığı anılan genel kurulun iptaline, bozmadan sonra birleştirilen aynı mahkemenin 2001/232 sayılı davasının reddine ve kesinleşmiş olan Ankara 1.Ticaret Mahkemesinin 2000/110 sayılı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve birleştirilen dava davalıları ............. ve ................ vekili ile birleştirilen dava davacısı ................ vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve TTK.nun 1460.maddesi uyarınca ticaret şirketleri ortaklarının şirketle veya birbirleriyle olan ilişkilerinden doğan davalarda basit yargılama usulünün uygulanmasına, bu yargılama usulüne tabi davalarda ise yasal sürelerin adli aravermede de işlemeye devam etmesine göre, asıl dava davacısının temyiz dilekçesini 24.7.2001 tarihinde tebellüğ eden birleştirilen dava davacısı ....................... vekilinin yasal ( 15 ) günlük süreden sonra 11.9.2001 tarihinde bulunduğu temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Birleştirilen dava davacıları ........... ve ............... vekilinin temyizine gelince: Önceki kararı temyiz etmediğinden hakkındaki kararın kesinleşmiş bulunan ................ ve velayeti altındaki ................ vekilinin temyiz hakkı bulunmamakla anılan davacıların da temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
3-Asıl ve birleştirilen 1999/645 ve 2000/3 sayılı davaların davacısı ................ vekilinin temyizine gelince;
Bozmadan sonra açılan ve asıl dava ile birleştirilen 2001/232 E. sayılı dava davacısı ........................ın şirket yönetim kurulu başkanı sıfatı ile pay devrine izin ve onay işlemlerine katılarak 8.1.1999 tarihli sözleşmede öngörülen bir aylık süre içerisinde devir sözleşmesine konu payları satın alma hakkını kullanmamış olmasından dolayı anılan davanın reddi gerekirken, geçerli ve gerçek bir pay satışı olmadığından söz edilerek isabetsiz gerekçeyle reddi doğru olmamıştır.
Öte yandan, uyulmasına karar verilen bozma ilamında asıl davanın kabulü gerektiğine işaret edilmesine karşın, bozma kararı değişik biçimde yorumlanarak, pay devrinin iptali dışında kalan istemlerin bütünüyle reddi de doğru bulunmamıştır. Bozmada, davacının 8.1.1999 tarihli sözleşmenin hükmen ifası ve bunu sağlamak için davacının yetkilendirilmesi veya bu konuda kayyım atanması istemlerinin de kabulü yolunda hüküm kurulmasına değinilmemiş ise de, asıl davanın kabulü gerektiğine ilişkin bozmaya uyulmakla, davanın niteliği ve özü ile orantılı olarak tüm istemlerin karşılanabilirliğinin olabildiğince gözetilmesi zorunludur.
Anılan sözleşmeye taraf ortaklardan birinin payını satmak istemesi, diğerinin ( ...................... ) bir aylık süre içerisinde satın alma hakkını kullanmamasından ötürü, sözleşmeden doğan öncelikli pay satın alma hakkına sahip tek kişi ................. kalmaktadır. ................. de bu hakkını eldeki dava yolu ile kullanmıştır. ................. ile diğer davalılar .......... ve ............... arasındaki pay devir sözleşmeleri şirkete karşı hüküm ifade etmese de biçimsel anlamda sözleşme tarafları için geçerli bir sözleşme gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu sözleşme şirket bakımından sonuç doğurmasa da, ifa olanaksızlığına bağlı olarak tarafları bakımdan sonuçlar doğurur. Ancak, davacı .................in pay devrinin iptalinin yanında sözleşmenin hükmen ifası ve kendisi veya kayyımın yetkilendirilmesi isteminin tümüyle hüküm altına alınması böyle bir davada mümkün değildir. Esasen bozma ilamındaki yönlendirme de, pay devrinin iptali ve bunun dolaysız sonuçlarının hükümle karşılanmasına ilişkindir. Çünkü, davacının satın alma iradesini açıklamasından sonra, sözleşmeyle öngörülen prosedürün işletilmesi ve devir bedelinin saptanması gibi işlemlerin gerektirdiği süreç tamamlanmadan sözleşmelere konu devredilen payların davacı adına hükmen tesciline olanak yoktur. Bu bakımından, mahkemece davacının davalılardan .....................ın satışa çıkardığı payları öncelikli olarak satın almak hakkı bulunduğunun tesbiti gerekirken, bu hakkın varlığına kararda yer verilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) nolu benttlerde açıklanan nedenlerle, birleştirilen davalar davacıları .................., ........... ve ................. vekillerinin temyiz istemlerinin HUMK.nun 432/4 maddesi uyarınca reddine, ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl dava davacısı ...............yararına BOZULMASINA, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalılar ............A.Ş. .............. ve .................., .............. ve ................dan alınarak davacı ....................e verilmesine, 3.240.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalılar .................. vd.den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı ................iadesine, 29.11.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.