 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2001/5526
K : 2001/8631
T : 05.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 16.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 07.02.2001
tarih ve 1999/447 - 2001/19 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,.dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra isin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu olay nedeniyle
müvekkili şirkete "Yangın Ticari Ali Risk Sigorta Poliçesi" ile sigortalı benzin istasyonunda hasar meydana geldiğini ileri sürerek, müvekkilince sigortalısına ödenen 554.190.400.-TL.nın ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili sürücünün bir kusuru bulunmadığını, istenen tazminatın fahiş
olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dosya kapsamına göre, bilirkişi incelemesi için gerekli ücretin yatırılması konusunda 23.02.2000 günlü oturumda 20 günlük kesin süre verildiği ve sonuçlarının hatırlatıldığı, davacı tarafın kesin süreye uymadığı ve ücreti 25.04.2000 günlü makbuz ile yatırdığı, davalı tarafın kusur ve hasara itiraz ettiği, bu hususun ispatı külfetinin davacı üzerinde bulunduğu, HUMK.nun 163 ncü maddesine uygun olarak verilen kesin süreye davacı tarafın riayet etmediği ve bu nedenle davacının hasar ve kusur iddiasını kanıtlayamadığının kabulü gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nün 1301 ne i maddesi uyarınca davacının sigortalısına ödediği bedelinin, zarara
sebebiyet veren üçüncü şahıslardan halefiyet yoluyla rücuen tahsiline ilişkindir. Mahkemece, kusur oranı ve hasar miktarının tespiti açısından 23.02.2000 günlü oturumda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Ara,;kararında, her bir bilirkişi için 20.000.000.-'ar Türk Lirası ücretin davacı vekili tarafından 20 günlük kesin sürede yatırılmasına karar verilmekle birlikte, davacı vekili tarafından yatırılmasına karar verilen, bilirkişilere yapılacak tebligat gideri ile raporun taraflara tebliğ;giderinin ne kadar olduğu ara kararında gösterilmemiştir. Mahkemece, davacı tarafından, yatırılması gereken, tüm giderlerin, tereddüde meydan vermeyecek surette ara kararında gösterilmesi gerekmektedir. Bu açıdan,
davacı vekiline verilen kesin süre usulüne uygun bulunmamaktadır.
Öte yandan, bilirkişi ücretinin 20 günlük kesin süre geçtikten sonra yatırıldığına dair husus, davalı vekilinin de hazır bulunduğu 25.04.2000 günlü olurumda zapta geçmiştir. Davalı vekili, bilirkişi giderinin kesin süreden sonra ödenmesine muvafakat ederse, o zaman bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru. Hukuk Muhakemeleri Usulu. II. Cilt, Ankara.1980, Sh 1816-1817) Muvafakat, sarih olabileceği gibi zımni de olabilir. Nitekim, davalı vekili, 25.04.2000 günlü oturumda, ücretin kesin süre geçtikten sonra yatırıldığına dair bir itirazda bulunmamıştır.
Mahkemece, tüm bu hususlar gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA. Ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 05.11.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.