 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2001/5325
K : 2001/7362
T : 02.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 22.03.2001 tarih ve 2000/93 - 2001/268 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacılar ile birleşen dava davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.10.2001 günde davacı asillerden Veli Ş..., Necati E..., davalı avukatı yerine Kooperatif Başkanı Abdullah D... ve yine davacı vekili Enis G... gelip, davacılardan İnci E... tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar, (C) Grubu konut üyesi oldukları davalı kooperatifin üyelere tahsis ettiği iki tip konuttan (A) Grubunun 105, (C) Grubunun ise 125 m2 ebadında olduğunu, (C) Grubu üyelerden daha fazla aidat alındığını, buna rağmen inşaatın verilen sürede bitirilemediğini. 16.01.2000 tarihli genel kurulda ise aidatlara ek olarak sadece (C) Grubu üyelerden kullanım bedeli namı altında aylık 125.000.000.-TL ek ödeme alınmasına karar verildiğini ileri sürerek, bu kararın iptalini talep ve dava etmişler; birleşen davada ise davacı vekili aynı genel kurulda alınan bilanço ve aidatlarla ilgili kararların iptalini ve müvekkilinin davalı kooperatife borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, (C) Grubu konutların tamamlandığını ve yaralanılmaya başlanıldığını, (A) Grubu konut inşaatlarının ise devam ettiğini ve alınan kararın yararlanmada eşitlik sağlamak için olduğunu savunarak, davanın ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, yararlanma payı ödentisinin (A) Grubu konutların bitmesine kadar devam etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne, yararlanma payı ödentisinin tüm yılı kapsayacak şekilde alınmasına ilişkin bölümün iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davacılar ile birleşen dava davacısı vekili temyiz etmişlerdir.
1-Dava, 16.01.2000 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alman kararların iptali istemine ilişkindir, iptali istenen kararlar davacıların üyeliğinin olduğu C grubu konutlarının diğer grup konutlarından daha önce teslim edilmesi nedeniyle yararlanma payı alınmasına ve diğer konutlardan daha büyük olması nedeniyle daha fazla aidat alınmasına dairdir. Davacılar ilke olarak yararlanma payı alınmasına karşı çıkmamıştır. Ancak 31.05.1998 tarihli genel kurul kararı uyarınca yararlanma payı bedeli olarak kendilerinden anahtar teslim parası adı altında 1.300.000.000.-TL alındığını ileri sürmüşlerdir.
Mahkemece, davacıların bu iddiaları üzerinde durularak, yararlanma payı bedelinin davacılardan daha önce tahsil edilmiş sayılıp sayılmayacağının usulünce araştırılarak, değerlendirilmesi, gerektiğinde bu konuda davacıların itirazlarım karşılar şekilde uzman bilirkişi veya bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda denetime elverişli bir gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacılar ve birleşen dava davacısı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Öte yandan birleşen davada, C grubu üyelere tahsis edilen konutların diğer grup üyelere tahsis edilenden daha büyük olmakla beraber, maliyete katkı payının belirlenmesinde eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı ileri sürülerek, iki grup arasındaki aidatların oranı yönünden itirazda bulunulduğu ve C Grubu aidatlarının miktarına bu nedenle itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu iddia üzerinde de durulması ve tarafların bu konudaki iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanarak denetlemeye elverişli bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle birleşen dava davacısı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçenler yararına; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın birleşen dava davacısı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 100.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak, birleşen dava davacısına verilmesine, 02.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.