 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/3564
K: 2001/5388
T: 12.6.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* LİMİTED ŞİRKET PAY DEVRİ SÖZLEŞMESİ
* GEÇERSİZ SÖZLEŞMEYE DAYALI OLARAK VERİLEN SENET
Karar özeti: Taraflar arasındaki pay devri sözleşmesinin, TTK.nun 520. maddesindeki emredici hükümlerine uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılmasına göre, bu sözleşmeler tamamen hükümsüz olduğu gibi, bu sözleşmeler gereğince tarafların birbirlerine verdikleri senetler dahi geçersizdir. Yasanın emredici nitelikteki bu düzenlemesi, mahkemece resen nazara alınacak hususlardandır. Şayet taraflar geçerli olmayan bu sözleşmeler ile bir kısım edimlerde bulunmuş ise, verilenlerin genel hükümler çerçevesinde talep edilmesi mümkündür.
(6762 s. TTK. m. 520)
Taraflar arasında görülen davada (Ankara Asliye 11. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 22.2.2001 tarih ve 2000/203-2001/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalının 1.6.1999 tarihli sözleşme gereğince davacı şirketin ortağı olduğunu, bilahare ayrılmaya karar vermesi üzerine 4.11.1999 tarihli sözleşme yapılarak kendine (4.750.000.000) TL'lık bono verildiğini, bono bedeli ödenmez ise, ilk sözleşmenin yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığını, bononun vadesinde ödenemediğini, bu durumda ilk sözleşmenin yürürlük kazanacağını, buna rağmen davalının söz konusu bonoyu takibe koyduğunu ileri sürerek, bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında,.davacı şirkete ortak olup, harcamalar yaptığını, kısmen de nakit verdiğini, bilahare ayrıldığını ve alacağına karşılık bono verildiğini, esasen davacının tek taraflı yazıp imzalattığı sözleşmenin içeriğini okuyunca yırttıklarını, bono bedeli kadar alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, limited şirketteki pay devri sebebiyle verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tesbitine ilişkindir.
TTK.nun 520. maddesinde, bir pay devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şartları ile birlikte, nihayet, anılan maddenin son fıkrasında, pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve noterde imzası tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgiler hakkında dahi hüküm ifade etmeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Dava konusu olayda taraflar arasındaki pay devir sözleşmesinin yasanın anılan emredici hükümlerine uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılmasına göre, bu sözleşmeler tamamen hükümsüz olduğu gibi, bu sözleşmeler gereğince tarafların birbirlerine verdikleri senetler dahi geçersizdir. Yasanın emredici nitelikteki bu düzenlemesi mahkemece resen nazara alınacak hususlardandır. Şayet, taraflar geçerli olmayan sözleşmeler ile bir kısım edimlerde bulunmuş ise verilenlerin genel hükümler çerçevesinde talep edilmesi mümkündür.
Bu durumda, mahkemece, davacı Limited Şirketin geçersiz pay devir sözleşmesine dayalı olarak verdiği anlaşılan senedin de geçersiz olduğu kabul olunarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, davacı vekille temsil edilmediğinden, vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, 12.6.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.