 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 2001/3504
K : 2001/6209
T : 05.07.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 4.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 22.11.2000 tarih ve 2000/247-683 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu davalı kooperatifin. 2.4.2000 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında aidatların 600 milyon liraya yükseltildiğini, 4 ay boyunca aylık 3500 DM. ara ödeme kararı alındığını, yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı miktarlarının da çok yükseltildiğini, bu yönde alman kararların yasaya. anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan kararların iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlar doğrultusunda, aylık ödemelerin 350 milyon liradan 600 milyon liraya yükseltildiği, 2000 yılı ekonomik koşulları, hedeflenen ve ulaşılan enflasyon oranı karşısında artışın işi niyet kuralarına uygun olmadığı, davacının önceki ödemeleri düzenli yapabilmiş olmasının, yüksek miktarları ödemeye karine olamayacağı, ödeme gücüne göre artış yapılması gerektiği, aksi halde, ekonomik gücü zayıf üyelerin tasfiyesin ve çoğunluğun azınlığa istismarına yol açılacağı gerekçeleriyle, aidat miktarı ve ara ödemelere ilişkin 6.maddenin iptaline, huzur hakkı ile ilgili talebin, bu karara yönelik muhalefet şerhi bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı vekili, savunmasında kooperatifçe yapılmakta olan konutların, her türlü konforu düşünülmüş, net 484,4 m2 lüks villalar olduğunu, kooperatifin 30 kişi olan maddi gücü çok yüksek üyelerden oluştuğunu, üyeleri bir an önce kooperatifin bitirilmesi isteklerinin bulunduğunu, davacının kooperatifin ilk yılında üye olmuş ortaklarından biri olduğunu, aynı durumda olan iki ortak arasında ayrım yapıldığı taktirde iyiniyet kurallarına aykırı davranılmış olacağını ileri sürmüştür.
Mahkemece, bu savunma üzerinde yeterince durulmak, özellikle üyelerin ve konutların ileri sürülen nitelikleri araştırılmak, doğru ise davacının kooperatifin bu yönlerini bilerek ve kendisine maddi gücü itibariyle güvenerek, kooperatife üye olduğu düşünülerek, davanın tümden reddine karar verilmek gerekirken, davacının ödeme gücü araştırılmadığı halde ödeme gücüne göre artış yapılması gerektiği gerekçesiyle de yetinilerek, aidat ve ara ödemeye ilişkin kararın iptali talebinde yerinde bulunması sonucu davanın kısmen kabulü, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.