 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/3374
K: 2001/6200
T: 5.7.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Muğla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.12.2000
tarih ve 2000/243-613 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve
temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi
Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar,
duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,
düşünüldü:
Davacı, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyeliğine 10.6.1999 tarihli genel kurul
toplantısında seçildiğini, sonradan 6.3.2000 tarihinden itibaren üyeliğinin düşürüldüğünü,
düşürülme nedeni olarak gösterilen sermaye borcunun ödenmesi için tebligat yapılmadığını,
düşürülmeye esas alınan kontrolör raporunun 30.6.1999 tarihli olduğunu, dolayısıyla kararın
uzunca bir zaman geçtikten sonra alındığını, diğer borçlarının tahsili sırasında sermaye borcunun
da tahsil edilebilmesi mümkünken böyle yapılmadığını ileri sürerek, kararın iptalini talep ve dava
etmiştir.
Davalı temsilcisi, genel kurul toplantısına, sermaye borcu ödenmeden katılmanın ve
yönetim kurulu üyesi seçilmenin mümkün olmadığını duruşmada savunarak, davanın reddini
istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlar doğrultusunda, davalı kooperatif ana
sözleşmesinin 22.maddesi uyarınca, sermaye borcu bulunanların borçlarını ödemeden genel
kurula katılamayacakları, seçime giremeyecekleri hususlarının önceden ortaklara duyurulduğu,
dolayısıyla genel kurul öncesi davacının bizzat başvurarak borcunu ödemesi gerektiğinden, ayrıca
bir ihtar gerekmediği, anasözleşme hükümlerinin bilinmesi gerektiği, davacının borcunu
ödemediğinin sonradan anlaşıldığı ve yönetim kurulu üyeliğinin düşürüldüğü gerekçeleriyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
l-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan
delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve. yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve
vadenin taraflarca önceden birlikte kararlaştırılmış olması halinde BK.nun 101/2. maddesi
uyarınca, ihtar tebliğine gerek olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Tarım kredi kooperatifleri ana sözleşmesinin 22.maddesinde, genel kurulun bu kurula
katılma hakkını haiz ortaklardan teşekkül edeceği, bir ortağın genel kurula katılabilmesi için en
az üç ay evvel kooperatife ortak kaydedilmesi, bilanço yılı içinde vadesi geçen kredi ve pay borcu
ile teslimini taahhüt ettiği mahsulün en az %50'sini en geç genel kurul toplantısının yapıldığı
tarihe kadar ödemiş ve yerine getirmiş olması (tecil ile 6 ayı geçmemek üzere, Devlet Kuruluşları
ve Devlet Destekleme alımlarında, malını teslim ettiği halde, bedelini alamaması halleri hariç)
gerektiği 130.maddede yönetim kurulunun, genel kurula katılma hakkını haiz, kooperatife olan
borçlarını, vadeyi takip eden en çok altı ay içinde ödememeleri veya seçilme şartlarını
kaybetmeleri hallerinde, üyeliklerinin sona ereceği hüküm altına alınmıştır.
Davacı yargılama sırasında, borcunun bulunmadığını ileri sürerek, delil listesine bir takım
makbuz fotokopileri ibraz etmiştir. Makbuzlardaki tarihler, üyeliğinin düşmesi ile ilişkilendirilen
10.6.1999 tarihli genel kurul toplantısından öncesine aittir. O halde, mahkemece; üyeliğin
düşmesine neden olan borcun kaynağının ne olduğu, tanınan vadenin hangi tarih olduğu, borcun
ve ödenen miktarların ne kadar olduğu hususlarının bilirkişi incelmesi ile tesbit edilmesi,
33.maddede "Vadeyi takip eden en çok 6 ay içinde" 22. ve 30. maddelerinde ise "Genel kurul
toplantısının yapıldığı tarihe kadar" ifadeleriyle belirtilen borcun ödenme zamanı noktasındaki
çelişki üzerinde durulması, bu yönün tartışılması, bu maddelerde geçen tecil ve istisna hallerinin
somut olayda var olup olmadığını da araştırılması ve sonucuna göre davacının hukuki durumunun
değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddi bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz
itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
davacı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene
iadesine, 5.7.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.