 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/3306
K: 2001/5300
T: 11.06.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mahkemece,HUMK'nün 230-235.maddeleri uyarınca davalıya isticvap davetiyesi çıkartılarak trafik kazası tespit tutanağında belirtilen poliçenin davalıya ait olup,olmadığı sorulmuş ise
de, isticvap bir tarafın kendi aleyhine olan bir veya birkaç vaka hakkında mahkeme tarafından sorguya çekilmesi demek olduğuna göre,ancak bir tarafın kendisinden sadır olmuş .vakıalar hakkında sorguya çekilebileceği tabidir. Bu durumda ortada davalı tarafından kazaya karışan aracın sigortasının temin edildiğini gösterir bir poliçe veya sureti yok iken davalının isticvap edilerek cevap vermediğinden bahisle kaza tutanağında bahsi geçen poliçenin davalıya ait olduğunun kabulü doğru olmadığı gibi,isticvap edilecek kişi,isticvap konusu vakıa aleyhine olan ve bu nedenle isticvabına karar verilmiş oları tarafın bizzat kendisidir (HUMK. md. 232.c.1). Bu nedenle tarafın vekili taraf yerine isticvap edilemez,taraf davasını vekil aracılığı ile takip etse bile,isticvap davetiyesinin tarafın kendisine tebliği gerekir. Somut olayda "isticvabına karar verilen taraf bir tüzel kişi olduğuna göre,tüzel kişi davalının organı(mümessili)isticvap edilmeli iken vekiline çıkartılan davetiyeye istinaden dava neticelendirilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş gerektiğinde davalı şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacı şirket nezdinde kasko sigortalı araca
zarar veren vasıtanın davalı şirket nezdinde sigortalı olup,olmadığının saptanması ve bundan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ve yetersiz gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA.11.6.2001.