 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/2359
K: 2001/4474
T: 21.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen
15.12.2000 tarih ve 1999/675-2000/836 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı bankanın Reyhanlı Şubesinde çek hesabı bulunan dava dışı Cemilin
keşide ettiği 25.10.1999 tarih ve 85.000 USD. 25.12.1999 tarih ve 125.000 DM. Bedelli çeklerin arkasında, "işbu çek karşılığı bedeli şubemizde blokedir." Kaydı bulunduğunu, çeklerin hamili olan müvekkiline bloke kaydına rağmen çek bedellerinin davalı banka tarafından ödenmediğini ileri sürerek, dava konusu çek bedellerinin keşide tarihinden itibaren faizi, çek tazminatı ve komisyonları ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çeklerin süresinde bankaya ibraz edilmediğinden çek vasfını
yitirdiğini, çek arkasındaki "blokelidir" kaydı altındaki imzaların sahte olması nedeniyle
müvekkilini bağlamayacağını, banka personelinin suç teşkil eden eyleminden dolayı da BK.nun 55 ve 100. maddeleri gereğince sorumlu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı tarafın, bloke kaydının altındaki bir imzanın sahte olduğunu savunmuş ise de, dava konusu çeklerdeki bloke kayıtlarının davalı banka şubesi tarafından konulduğu, şube kaşesi altındaki imzalardan birinin sahte olması halinde dahi davalı bankanın istihdam eden sıfatıyla sorumluluk taşıdığı,
bloke kaydına rağmen hesapta karşılığının bulunmaması durumunun, bankanın sorumluluğunu etkileyemeyeceği, çeklerin ibraz süresi içinde takip ve dava konusu yapılmış olmasının ibraz yerine geçerli olduğu, bloke kaydı koymakla davalının sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle, 85.000 USD.nun 25.10.1999 tarihinden itibaren yılkı %7,5 faizi ile, 125.000 DM.nın 25.12.1999 tarihinden itibaren yıllık %5,5 faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, "bloke kaydı " içeren çek bedellerinin muhatap bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Muhatap Bankanın bloke suretiyle verdiği garantinin kapsamı, çekin geçerliliğine ve süresinde ibrazına bağlı bir garantidir. Başka bir değişle, TTK.nun 708.maddesinde yazılı sürede ibraz halinde ancak, çeke dayalı müracaat hakkı kullanılabilir. Süresinde ibraz keyfiyetinin de, aynı Yasa'nın 720.maddesinde belirtilen hallerden biri ile belirlenmiş olması gerekir.
Dava konusu olayda, yukarıda anılan Yasa hükümlerine uygun bir işlem yapılmadığı anlaşılmış olduğundan, davacının kambiyo hukukundan doğan müracaat hakkı düşmüş, çeke
muhatap bankaca konulan bloke kaydı geçerliliğini yitirmiş bulunmaktadır. Mahkemece, bu
hususlar dikkate alınmadan, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
kararın davalılar yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz
edene iadesine, 21.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.