Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/1499
K: 2001/3860
T: 01.05.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasında görülen davada Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.12.2000 tarih ve 2000/259-662 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 1.5.2001 günde davalı ve muk davacı
avukatı M. A. gelip davacı muk davalı avukatı tebligata rağmen gelmedi temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışına gönderdiği emtianın davalı tarafından taşınması
sırasında gecikme nedeniyle hasarlandığını ve alıcısı tarafından kabul edilmediğini, bu yüzden
zarara uğradıklarını ileri sürerek, 12.303.70 ABD Dolarının faiziyle davalı dan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiş, karşı davada ise bakiye navlun, geri dönüş navlunu
ve bekleme ücreti toplamı 14.650. DM in tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin, davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, olayda CMR 17 vd hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmek suretiyle davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan ve benimsenen ek bilirkişi raporu doğrultusunda, davada 9.058.53 ABD Dolarının; karşı davada ise l .684.14 DM in faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
l)Dava, karayolu ile yurt dışına yapılan taşımadaki gecikme sonucu emtianın hasara uğraması nedeniyle alıcısının kabul etmemesi yüzünden oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Eşyaların Karayolunda Uluslararası Nakliyatı için Mukavele (CMR. Konvansiyonu) ve buna ek 5.7.1998 tarihli protokolü onaylayarak, 4.1.1995 tarihli Resmi Gazete'nin 22161 sayılı nüshasında yayınlanması ile Türkiye sözleşmeye taraf olmuştur. Somut olayda taşımanın
mahiyetine göre CMR sözleşme hükümlerinin uygulanacağında tereddüt yoktur. Taşıyıcının
mesuliyeti, anılan sözleşmenin 17 ila 29. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre taşıyıcı, malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan mesuldür. Anılan sözleşmenin 17. maddesinin 4. bendinde ise taşıyıcının sorumluluktan kurtulabileceği haller düzenlenmiştir. Davalı taraf anılan sözleşmenin 23/5. Madde ve bendi uyarınca, gecikme halinde oluşacak zarardan dolayı istenebilecek tazminatın taşıma ücretini geçemeyeceğini savunmakta ise de; davaya konu zarar, salt malın tesliminde gecikmeden, başka bir anlatımla taşınan emtianın geç tesliminden kaynaklanan bir zarar değil, gecikme yüzünden emtiada oluşan bozulmaya dayalı bir zarar olduğu için, malın tam ve sağlam olarak teslim edilmesine rağmen, teslimin geç yapılması nedeniyle bir zarar oluşması halinde tazminini isteme hakkını sağlayan, savunulan sözleşme maddesinin olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Yukarda açıklanan nedenlere ve Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme
kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Ancak davalı, 500 DM'ı davacı hesabına aktardıklarını savunarak buna dair banka dekontunu ibraz etmiş, yaptırılan bilirkişi incelemesinde bu miktarın davalı tarafından davacı
hesabına yatırıldığı belirtilmiş ve davacı bilirkişi raporlarına bu yönüyle itiraz etmemiş olduğuna göre, anılan miktarın hükmolunan davacı alacağından mahsup edilmesi hususunun göz önünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz
itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına
BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.5.2001
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini