 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2001/1445
K: 2001/3868
T: 03.05.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 2.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21.3.2000
tarih ve 1997/975-2000/187 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen günde 1.5.2001 davalı avukatı M. M. E. gelip davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerince hava yolu ile taşınmak üzere davalıya teslim edilen iki
koli muhteviyatı 77 adet deri giysinin uçağı yüklenilmeden kaybolduğunu, davalının
(1.289.037.800) lira zararı ödemediğini ileri sürerek, bu meblağın 7.5.1997 olay tarihinden
yürütülecek reeskont oranında temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili sorumluluğunun 17 Özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlı olduğunu
savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davalının kaybolan eşya nedeniyle kusurlu ve sorumlu olduğu, 17 SDR. İle sınırlı sorumluluk ilkelerine göre yapılan hesaplamaya tarafların itiraz etmedikleri, ancak, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin
bulunmadığı gerekçesi ile, davacı şirket ile ilgili davanın ehliyet yönünden reddine, diğer
davacının davasının kısmen kabulü ile, (1.225.279.114) liranın 7.5.1997 olay tarihinden
yürütülecek reeskont oranında temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hava yolu ile taşınacak eşyanın kaybolması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup,
Montreal Ek Protokolü 22/2 maddeye göre yapılan hesaplamaya davacı taraf itiraz etmemiştir.
Anılan maddede, taşıyıcının ödemekle yükümlü olduğu SDR. cinsinden tazminatın milli paralara çevrilme işleminin, karar tarihindeki kurdan yapılacağı kabul edilmiştir. Yasanın bu şekilde düzenlenmesindeki amacın, davacı zararının enflasyonist baskılardan korumaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür zararların tespiti genelde bilirkişilerce yapılmakta olup, tam hüküm tarihindeki değil, ancak, hüküm tarihine en yakın bir zamana göre SDR. kuru üzerinden hesaplama yapılmaktadır. Nitekim somut olayda da, bilirkişi tarafından 30.9.1999 tarihi itibariyle l SDR=637.834 lira üzerinden yapıldığına göre, mahkemece, zararın güncelleştiği dikkate alınarak bu tarihten itibaren temerrüt faizi ile davalının sorumlu tutulması gerekirken, ihtar tarihinden yüksek oranlı reeskont faiz yürütülmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğince kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan
"7.5.1997" tarihinin karardan çıkarılarak yerine "30.9.1999" tarihin yazılmasına ve kararın
düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, duruşmada vekil ile temsil olunan davalı yararına taktir olunan (100.000.000) lira vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 3.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.