 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:2001/10351
K:2001/1476
T:20.02.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 14.07.2000 tarih ve 1997/607 - 2000/478 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı temsilcisi tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.02.2001 günde davacı şirket yetkilisi Erkan K... gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan davacı temsilcisi dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin U.. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki 06.06.1998 tarihli müşavirlik sözleşmesi uyarınca işlemlere başladığını, daha sonra karşılaşılan olağanüstü durum nedeniyle çalışmalara uzun süre ara verildiğini, bilahare bu durumun ortadan kalktığını; ancak 1992 yılında çektikleri ihtara rağmen davalı tarafın sözleşmenin ifasına imkan vermediğini ileri sürerek, sözleşmeye göre tahakkuk etmiş ücretlerine karşılık fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere şimdilik 1.000.000.-TL.sı ile mahrum kalınan ücretlerine karşılık 635.000.000.-TL ve 364.000.000.-TL.sının faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, yatırım bölgesi imar planının iptal edilmesinden sonra taraflar arasında hiçbir
bağ kalmadığını, 1990 yılı sonu ile 1991 yılı başında yeniden imar planı yapılması üzerine müvekkilinin kendi girişimi ile gerekli işlemleri yaptığını ve davacının adresini terk ederek piyasadan kaybolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, protokol hükümlerinin imkansızlaşmasından ve aradan dört yıl geçtikten sonra-protokolün yürürlüğe girmesinin istenmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, yapılan hizmetlere dair 1.000.000.-TL.sının tahsili talebinin kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava müşavirlik hizmetlerine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maktuen en çok 20.000.000.-TL isteyebileceği yolundaki bilirkişi raporu nazara alınarak hüküm kurulmuştur.
Bilirkişi raporunun dayanağı olan sözleşmenin "Özel Hükümler" bölümü 4 numaralı bendinde, bu sözleşmenin kurulacak Genç A.Ş. içinde geçerli olduğu, bu şirketin itirazı halinde 20.000.000.-TL tutarındaki cezai şartın Ethem G... tarafından ödeneceği belirtilmiş olup, bu sözleşme hükmünün hizmet bedellerinin tespitine esas alınması mümkün değildir. Mahkemece, davacı tarafından sözleşme hükümleri uyarınca yapılan işlerin tek tek saptanarak, davacının hak ettiği alacağın net bir biçimde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.