 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/9853
K: 2001/939
T: 8.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.9.2000
tarih ve 1999/224-153 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 6.2.2001 günde davacılar avukatı Havva geldi davacılar avukatı tebligata rağmen gelmedi, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin talebi üzerine davalı şirkete atanan kayyım heyetinde yer
alan davalı Nüvit'in şirket aleyhine ve şirketi zararlandırıcı işler yaptığını ileri sürerek,
kayyım heyetinden azlini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, iddiaların kayyım heyetinin oluşturulmasına ilişkin dönemden
öncesine dayandığını, yeni kayyım heyetinin uyum içinde çalıştığını savunmuştur.
Mahkemece, 9.6.2000 tarihli karar ile, kayyım Nüvit'in kayyımlıktan azline, 13.6.2000
tarihli karar ile de kayyım heyetine yeni kayyım atanmasına karar verilmiştir. Anılan kararlar
davalı şirket ve kayyım Nüvit tarafından temyiz edilmiştir. Kayyım Gündüzün başvurusu üzerine, istifa eden 2 kayyım yerine yeni kayyım atanmıştır. Davalı şirket ve kayyım
Nüvit tarafından 18.9.2000 tarihli bu karar da temyiz edilmiştir.
1-Kayyım heyetinin 2.11.2000 tarihli temyizden feragate ilişkin talebi, davalılar ile
menfaat çatışması bulunması nedeniyle geçerli olmadığından, temyizden feragat isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,
mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve
yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Medeni Kanunu'nun 381. maddesi gereğince vasi
tayinindeki usulün, kayyım tayininde de uygulanacağının öngörülmüş bulunduğundan,
davacıların 4.2.2000 tarihli talebinin Medeni Kanunun 372. ve 374. maddelerindeki vasinin
(kayyımın) şahsına itiraz niteliğinde bir dava olması nedeniyle mahkemece yapılan inceleme
sonunda kayyım davalı Nüvit'in kayyım heyetinden azline ilişkin olarak verilen 9.6.2000
tarihli ve yeni kayyım tayinine ilişkin 13.6.2000 tarihli kararı ile, kayyım Gündüzün
8.8.2000 tarihli talebi üzerine, istifa eden kayyımlar yerine yenilerinin tayinine ilişkin 18.9.2000 tarihli kararların Medeni Kanunu'nun 374. maddesinde öngörülen azil ve atama niteliğindeki ve mahkemenin kayyımı gözetim-denetim yetkisine dayalı idari nitelikteki kararlarından bulunmasına ve mahkemenin bu konudaki takdirinde de açık bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle kayyım heyetinin temyizden feragat
isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyize konu kararların ONANMASINA, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin
davalılardan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı fazla alınan 920.000 lira harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.