Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/9741
K: 2001/888
T: 06.02.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasında görülen davada Beyoğlu Asliye 2.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 7.6.2000
tarih ve 1999/148-2000/203 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 6.2.2001 günde davacı avukatı Orhan ile davalı avukatı Hatice gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının ürettiği kakao kremalı bisküvilerde ve bu ürünlerin ambalajlarında
müvekkilinin dünyaca tanınmış "Choco Prince" ve "Prince Fourse" markalarındaki "Prince" ibaresi ile iltibas yaratacak biçimde "Prens" tescilsiz markası kullanarak markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin "Prince" markaların dünyaca tanınmış markalar olduğunun tesbitini, davalı eyleminin haksız rekabet olup, bunun tespitini ve önlenmesini ve ayrıca (250.000.000) lira manevi tazminatın reeskont oranında temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini l talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tek başına "Prince" sözcüğünden ibaret markası bulunmadığını ve
markada esas unsurun bu ibare olmadığını, müvekkilinin tescilli "Karsa Prens" markasının
kullanılmamasını istemenin dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sunulan kanıtlara, TPE. cevabına ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı
markasının tanınmış marka olduğu, davalının ürettiği ürünlerde ve ambalajlarından kullandığı
"Prens" markasının iltibas yaratacak haksız rekabet oluşturduğu, manevi tazminat isteminin
dayanaksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının "Prince" markalarının çok tanınmış markalar olduğunu ve davalı eyleminin bu markalara karşı haksız rekabet oluşturduğunun tesbitine ve bu eylemin önlenmesine, ürün yapımında kullanılan araç ve gereçler ile reklam araçlarının imhası ve manevi tazminat istemlerinin reddine, maddi tazminat isteminin ise, feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan
delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dünyaca tanınmış marka iddiasının Türk Patent Enstitüsü'nün de tarafı bulunduğu bir davada ileri sürülmesinin zorunlu bulunmasına, anılan kurumun taraf olmadığı bu davada davacı markalarının dünyaca (karardaki deyimiyle "'çok") tanınmış marka olduğunun tesbitine ilişkin verilen kararın TPE.nü bağlayıcı olmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince; davalının üretip pazarladığı ürünlerde kullanılan
"Prens" ibaresinin davacının tescilli markalarında yer alan "Prince" esas unsuru ile iltibas yarattığı ve davalı eyleminin haksız rekabet oluşturduğu isabetle saptandığına göre, Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı KHK.nin 62/1-6 ye TTK.nun 58/1-e maddeleri uyarınca, bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının markaya tecavüzü sonucu davacı marka sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan marka imajının zedelenmesi, nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu gözetilerek, esasen uygun ve ılımlı bir miktar içeren bu istemin aynen kabulü gerekirken, koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru olmamış, kararın bu yön bakımından davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.160.000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini