 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/9574
Karar No: 2000/644
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 3.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 28.9.1999 tarih ve 1999/120-661 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalı şirkete özel kapsamlı oto poliçesiyle sigortalanan müvekkili şirkete ait aracın çalındıktan sonra aramalar sonucu hasarlı olarak terk edilmiş durumda bulunduğunu, mahkeme aracılığı ile yaptırdıkları delil tesbitine göre 367.500.000 TL hasar belirlendiğini, davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek hasar bedelinin davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın, davacı şirketin istihdam olunan bir işçisi tarafından çalındığını öğrendiklerini genel şartların 5.5 maddesine göre zararın teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda genel şartları 5.6 maddesine göre, sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu kimselerin taşıtı kaçırması veya çalması nedeniyle meydana gelen zararların teminat dışı olduğu, ancak çalınma ibaresinin hasarla ilgili olmadığı davacının çalınma nedeniyle aracın tazminini değil çalınarak götürülen araçta meydana gelen hasarı talep ettiği, hasar tazmininde artık çalınmanın önemi olmadığı hırsızlığın tamamen gerçekleşmediğini dolayısıyla hasarın teminat kapsamında kaldığı, hasarın 262.500.000 TL olduğu, gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne bu miktarın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta ettirilen aracın sigortalının çalıştırıldığı işçi tarafından kaçırılması ve hasarlı olarak terkedilmesinde hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK.nun 1281/1. Maddesi hükmüne göre, harp ve isyan olayları dışında kalan her türlü riziko sigorta teminatı içinde olduğu belirlenmişse de, aynı maddenin 2. Fıkrasında teminatın sözleşme ile sınırlandırılmasının da mümkün olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Nitekim, Kare taşıtları Kasko sigotası genel şartlarının 4.5.6. maddesinde, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu taşıtın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar teminat dışı tutulmuştur.
Dava konusu olayda, davacı sigortalının, işçisine hizmet sözleşmesi gereği bıraktığı ve işçinin rahatlıkla kullanabileceği aracın işçi tarafından kaçırılıp, hasarlı olarak terkedilmesi hizmet sebebiyet emniyet suistimal suçunu oluşturmakta olup, sigorta teminat kapsamında değildir. Kaçırılma sırasındaki kullanım nedeniyle meydana getirilen hasar bundan aynı düşünülemez. Aracın terkedilmiş ve sonuçta bulunmuş olması suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı hususu ile ilgili olup, hasarın teminat içinde kalmasını gerektirmez.
Mahkemece; hasarın teminat dışı olduğu kabul edilerek davanın reddi yerine aksine gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilerek davalı sigortanın sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 3.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.