 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
T: 2000/9445
K: 2001/252
T: 22.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAŞIMA SİGORTASI
- TAŞIYICININ SORUMLULUĞU
- MÜTERAFİK KUSUR
Karar Özeti: Hasarın, paletlerin sağlamlaştırılmaması nedeniyle, taşıma sırasında yükün kayması sonucu meydana geldiği ve davalı taşıyıcının, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen bir davranışı da bulunmadığı anlaşıldığına göre, meydana gelen hasar nedeniyle, davalı taşıyıcının da, gönderen ile müterafık kusurlu olduğu gözetilmelidir.
(CMR Konvansiyonu m. 17/2-b, 17/4-b)
Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi)nce verilen 11.7.2000 tarih ve 1997/1189 - 2000/665 sayılı Kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat poliçesi ile sigortalı karton kutu emtiasının davalıca karayolu ile Türkiye'den Rusya'ya taşındığı sırada yükün kayması nedeniyle hasarlandığını, meydana gelen hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 1.063.549.440. -TL nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üst taşıyıcı olduğunu, hasarın yükleme hatasından kaynaklandığını, taşıyıcıya atfı kabil bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, hasarın paletlerin yetersiz ambalajlanması nedeniyle meydana geldiğinin belirlendiği CMR Konvansiyonu'nun 17/4-b maddesi uyarınca, malın ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmadan kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmayacağının belirtildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sigortası poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davan taşımacı vekili, hasarın yükleme hatasından kaynaklandığını, dolayısıyla müvekkiline atfı kabil bir kusur bulunmadığını savunmuştur.
Davaya konu uyuşmazlığın uluslararası karayolu ile taşımadan kaynaklandığı ve uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Anılan Konvansiyonun 17/2-b maddesinde "ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması" halinde meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı öngörülmüştür. Taşınan emtianın araca yüklenme ve istiflenmesi gönderene ait ise de, yükün sağlıklı taşınabilmesi ve hasara uğramaması için taşıyıcının yükleme ve istiflemeyi gözetmesi hatalı bir yükleme varsa buna karşı çıkması ve yükün güvenli taşınabilmesi için gereken her türlü tedbiri alması gerekir. Somut olayda, hasarın paletlerin sağlamlaştırılmaması nedeniyle taşıma sırasında yükün kayması sonucu meydana geldiği anlaşıldığına ve davalı taşıyıcının basiretli bir taşıyıcıdan beklenen bir davranışı da bulunmadığı anlaşıldığına göre, meydana gelen hasar nedeniyle müterafik kusurlu olduğu gözetilerek bu çerçeve dahilinde bir hüküm kurulmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.1.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.