 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/9001
K: 2000/9430
T: 28.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 9.3.2000 tarih ve 1995/31-2000/153 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 28.11.2000 günde davacı avukatı A. K. ile davalı avukatı C. D. gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşılmış olmak Bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait trene binmek üzere peronda yürürken başka bir trenin altında kalarak yaralandığım ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere şimdilik 50.000.000 lira maddi ve 80.000.000 lira manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise bakiye 4.265.221.807 lirası maddi zararın tazmini talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinin kusursuz olduğunu ve zararın abartıldığını savunarak davanın ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, birleşen davanı kısmen kabulüne, birleşen davada 3.918.420.020 lirasının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
l-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ve olayda %5 oranında kusurunun bulunduğu belirlenen makinistin davalı elamanı olduğunun anlaşılmasına ve davalının bu elemanının kusurundan sorumlu bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyizine gelince; somut olayda, davalı işletmeye ait trenin yol açtığı zarardan dolayı hükmedilecek alacağa reeskont oranında gecikme faizinin uygulanması istenmektedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 3. maddesinde, ticari şekilde işletilen bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari iş olarak nitelendirildiğinden ve 3095 sayılı Yasanın 2/3. madde ve fıkrası uyarınca ticari işlerde reeskont oranında gecikme faizi istenebileceğinden, davalının ticari işletmesinin faaliyeti sırasında davacı tesisine verilen zarardan dolayı hükmedilecek alacağa reeskont oranında gecikme faizi istemi yerinde bulunmaktadır.
Mahkemece davacının bu isteğinin kabulü gerekirken, tahsiline karar verilen alacağa yasal oranda gecikme faizi yürütülmesi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 182.178.900 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.